Riley Wulf
LINCOLN IV. SINIF
Mesaj Sayısı : 286
| Konu: Baskın bizim işimiz. Ptsi Mart 25, 2013 6:17 am | |
| edgard davin & nadia rivera
"KÜPEM NERDEE! KÜPEMİN TEKİ YOK! VİOLEEEEEEEEEEEEEEEEET!" Nadia odasının ortasında, başı ellerinin arasında etrafında telaşla dönerken var gücüyle bağırmaktan da geri kalmıyordu. Birazdan büyük bir baskın gerçekleştirecekti. Hatta duruma uygun giysileri bulmak için alışverişe çıkmıştı ama şimdi lanet olası 300 dolarlık küpelerinin tekini bulamıyordu. Sonunda pes edip sağ kulağındaki teki çıkardı ve masasının üzerindeki açık laptop ın ekranına fırlattı. Ekranda, Edgard Davin'in devasa bir fotoğrafı duruyordu. Öfkesinin ona olmadığını hatırlayarak, masaya yürüyüp şevkatle parmaklarını ekranda gezdirdi ve hülyalı hülyalı gülümsedi. Onun yaşı, başı, beyaz saç tellerinin sayısı umurunda değildi. Yaşlandıkça kulaklarında kıllar çıkan adamlardan değildi en azından ya da o kadar yaşlanmamıştı. Emin değildi Nadia, zira henüz reşit olmuş biri olarak yaşlanmak kavramını benimseyebilmiş değildi... Aynasının önüne süzülüp dekoltesini belirgenleştirmek için ellerini göğüslerinin altına koyup biraz baskı uyguladı ve voilà! Doğruca bir taksiye atladı, yürümeyi düşünmüyordu. Zaten ılık havaya rağmen hafif yağmur yağıyordu ve yolda biri fotoğrafını çeker diye korkar olmuştu. Dedikoducu Kız onu ve Edgard'ı dilinden düşürmüyordu çünkü. "Sürpriz!" dedi heyecanla genç kız, Edgard'ın hizmetçilerinden biri adını sorduğunda. Kadını ittirerek yanından geçti ve uçarcasına üst kata çıktı. Edgard'ın bu saatte ya yatak odasında ya çalışma odasında olduğu tahmin ediyordu. İlk tahmini doğru çıkacaktı... Yatak odasının kapısını sinsice aralayıp içeriye baktı. Ah, işte, büyük aşkı oradaydı! Yaşıyla alakasız görünen acayip vücudu, tüm karizmasıyla... Nadia adeta sekerek odaya daldı ve kendisini, yatak odasının kocaman camlarından dışarıya bakan adamın üstüne attı. "Baskın basanındııır!" Şaşırdığında o kadar şirin görünüyordu ki Nadia adamın üstündekileri parçalamamak için kendini zor tuttu.
- rengim:
lightcoral efem. muck.
| |
|
Edgard Davin
DAVİN A.Ş. SAHİBİ
Belirgin Özellikler : İşine olan sevgisi. Kadınlara ilgisini kaybetmeye başladı sanki. Çoluk çocuğa karışma isteği yüreğinin derinliklerinde filizleniyor Rp Yaşı : 33 Lakap : Ed Mesaj Sayısı : 257
| Konu: Geri: Baskın bizim işimiz. Ptsi Mart 25, 2013 7:46 am | |
| Telefonlar telefonlar… Sabahtan beri hiç susmayan ve hep aynı şeyi söyleyen sesler. İş arkadaşlarından, gazetecilere kadar herkes Nadia’nın sanal alemde yazdığı şeylere takılıp şüphelendikleri kişiye dönmüştü. Yani Edgard Davin’e. Bazı kişilerde ki numarasını nerden bulduklarını merak ediyordu, bağırmış çağırmış ve genç kızları yoldan çıkarmakla suçlamıştı. Daha sabahın erken saatlerinde sinirleri ayağa kalkmıştı. Kendisinin sanal alemdeki ününü takip eden bir adamı da arayıp saçma bir blogdan söz etmişti. Neredeyse her şeyin yazdığı bir blog. Evindeki Nadia baskınlı yemekten, Clark’a şirketi bırakmak istemeyişine kadar. Evet, Clark artık şirketin bir varisi değildi. Birkaç gündür ortada yoktu ve sonunda karar verip şirketten tamamen çıkartmıştı onu Edgard. Küçük kardeşinin istediği olmuştu. Şirketten uzak duracaktı. Kardeşin para sağlayıp onun gününü gün etmesine yardımcı olma fikrine hala alışmamış olsa da sesini çıkartmamıştı. Doktor olduktan sonra hep kendisine çalışacaktı sonuçta. Her şey ayarlanmıştı. Clark sadece Edgard’ın ona çizdiği dairede dolaşabilecekti. Eğer ki sinirlerini bozarsa tüm kapıların yüzüne kapanacağının da bilincinde olmalıydı. Daha şimdiden çalışacağı hastaneler bile belliydi. Edgard çenesini ovuştururken asıl meseleye döndü. Nadia ve sır saklayamayan ağzı. Gerçi güzel de dudaklara sahipti ama gizlilik diye bir şeyi öğrenmesi lazımdı. Edgard ilerleyen saatlerde onu aramayı düşünüyordu. En azından kıza bir konuşma yapsa içi rahat edecekti. Kafasında takla atan düşünceler yüzünden kapının açıldığını duymamıştı. Tabi üzerine uçarak atlayan Nadia varlığını belli etmişti hemen. Bir yandan da basmakla ilgili bir şeyler bağırmıştı kulağına doğru. Kızın omuzlarından tutup kendinden bir an uzaklaştırdı. Böylece toparlanmak için uygun anı yarattı. Elini onun yanağına uzattı ve hafifçe okşarken gülümsüyordu bir yandan da. Kapıyı çalmayı da öğrenmeliydi bu kız. Müsait olmayabilirdi de. Yine de uygun bir karşılama töreni için onu kendine doğru çekip sarıldı ve dudaklarına gayet sıradan bir öpücük kondurdu. “Hoş geldin.” Onu şöyle bir süzdü. “Çok güzel görünüyorsun.” Keyfini düzeltecek kadar neşeliydi bu kız ta ki telefonunun sesini duyana kadar. Sesle beraber yüzü de asıldı. | |
|
Riley Wulf
LINCOLN IV. SINIF
Mesaj Sayısı : 286
| Konu: Geri: Baskın bizim işimiz. Ptsi Mart 25, 2013 8:37 am | |
| Edgard, kızı kendisinden uzaklaştırıp üstünü başını toplamaya çalışırken, Nadia'nın dudaklarının köşeleri aşağıya doğru kıvrılıverdi. Tabi sonra bu öküzlüğü telafi etmek için olsa gerek, genç kızı kendisine doğru çekip kısaca öptü ama bu şımarık bir New York genci için tabii ki yeterli değildi! Yine de, gülümsemeye devam ederek Edgard'ın mükemmel suratına bakarken gözlerini hayranlıkla kırpıştırıyordu. “Hoş geldin. Çok güzel görünüyorsun.” İltifat sayesinde neşelenmek üzereyken uzaklardan bir telefon sesi geldi ve Nadia Edgard'ın yüz ifadesinin değişimini yavaş çekimde izledi. Birden, elindeki minik çantayı devasa yatağın üzerine fırlattı ve Edgard'ın dibine girip kollarını adamın boynuna doladı. "Biliyorum, teşekkür ederim." Alnını, alnına dayadı ve gözlerini kapatıp dudaklarına en az 60 saniye süren, ateşli bir öpücük kondurdu. Önce tereddüt eden adam, belki de telefon yüzünden, sonrasında kendini kaptırdı. Başka ne yapacaktı, karşısında Nadia Rivera vardı yani! Geri çekildiğinde Nadia kendini beğenmiş bir şekilde güldü ve boynunu saran kollarından birini indirip üzerindeki Prada gömleğin ilk düğmesini açmak için uzandı. Fakat Edgard'ın yüzündeki isteksizlik dikkatini öyle dağıtıyordu ki, düğmeyi açmak için 3 dakika boyunca debelendiyse de başaramadı. Sonunda kollarını göğsünde birleştirip bir çocuk gibi oflaya puflaya yürüyüp kendini yatağa attı. "Evine geldiğimde Fransız sanat filmi değil, konusuz bir şeyler çekmek istiyor gibi olurdun. Şimdiye kadar!" Oturduğu yerde, ellerini iki yanına koyup hafifçe yaylandı. "Sanırım uyumayı tercih ederdin." Şu yaptığının doğruluğundan emin değildi. Ne de olsa yaşıtı bir erkekle karşı karşıya değildi. Eğer öyle olsaydı sabaha kadar trip atabilirdi ama Edgard'ın bundan bıkıp işleriyle ilgilenmesi gerektiğini söyleyerek odadan çıkmasından ölesiye korkuyordu. Sağ yanına, yatağa elini vurarak gülümsemeye çalıştı. "Hadi ama, gelsene?"
| |
|
Edgard Davin
DAVİN A.Ş. SAHİBİ
Belirgin Özellikler : İşine olan sevgisi. Kadınlara ilgisini kaybetmeye başladı sanki. Çoluk çocuğa karışma isteği yüreğinin derinliklerinde filizleniyor Rp Yaşı : 33 Lakap : Ed Mesaj Sayısı : 257
| Konu: Geri: Baskın bizim işimiz. Ptsi Mart 25, 2013 9:19 am | |
| Nadia kendisine iyice yaklaşıp insanın aklını başından alan bir öpücük kondurunca dudaklarına ilk başta tereddüt etti. Ama işin sonunda da konuşabileceklerini düşününce gerisini bıraktı ve kendini kaptırarak onu öptü. Kız ateşli öpüşmeler konusunda uzman sayılırdı. Yaşı bu kadar küçük olmasına rağmen. Bunu düşününce canı tekrar sıkıldı. Nadia da bunu farketmişti. İlk başta oynaşmaya hazır bir durumdayken sonrasında kendini yatağa bıraktı ve şımarık küçük bir kız ifadesi takındı yüzüne. Edgard’ı en rahatsız eden hareket. "Evine geldiğimde Fransız sanat filmi değil, konusuz bir şeyler çekmek istiyor gibi olurdun. Şimdiye kadar!" Yanlış bir cümle kurduğunun farkında değildi galiba. Yatağa vurarak yanına çağırmasına bir süre kımıldamadan durarak cevap verdi. Kızın da gerildiği belli oluyordu. “Nadia konuşmamız gerek. Özellikle de internet dünyasında durumumuz hakkında yazdığın yazılar. Bir de neydi?” Düşünüyor gibi bekledi bir süre. “Sübyancıları seviyorum muydu neydi? Senin yüzünden adımın çıkması yetmiyor bir de milletin ağzına malzeme veriyorsun. Gizlilik anlayışına ne oldu? Adamlarımdan öğreniyorum bloğun birinde adımızın hiç ayrılmadığını.” Sakin bir ses tonuyla konuşuyordu ama kızdığı belli olacak kadar da bir sertlik vardı sözlerinde. Sanki büyümesi gereken yerde Nadia tam tersini yapıp küçülüyordu. Şımarık bir kardeşi vardı ve bir tane daha istemiyordu hayatında. Kızın kırılmaması için eğilip saçını okşadı. "Hani daha gizli tutacaktık bu işi? İşlerimi baltalamak denir buna. Ve bu yüzden de iş gezisine çıkmak zorundayım. Uzun zamandır gitmem gerekmemişti. Kendini tebrik etmelisin." Önceden iş ayağına gelirdi. Şimdi ise işe gitmek zorunda kalıyordu. Bu konuyu kesinlikle halletmeliydi. "İki hafta Nadia. İki hafta şehirden ayrılıyorum ve bu senin düşüncesizce yazdığın yazılar yüzünden oluyor." Galiba kıza biraz sert davranmıştı. | |
|