İş Buluşması

Konu: İş Buluşması Cuma Eyl. 14, 2012 2:59 am

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]x[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]x[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Stella&Alpha&Roselle

Konu: Geri: İş Buluşması Cuma Eyl. 14, 2012 3:27 am

Alpha' yla konuştuğumuz gibi buluşmak üzere Brooklyn' e gittim. Kaldırımda yavaş adımlarla ilerlerken; konuşabileceğimiz, sessiz bir mekan arayışındaydım. Birkaç dakika yürüdükten sonra aradığımı da buldum. Lüks ve kalabalık olmayan bir kafeye rastlamıştım. İçeri girip geniş bir masaya oturdum. İki kişi olsak bile daracık masalara oturacak değildim. Çantamı ve alışveriş poşetlerimi özenle oturduğum koltuğun yanına koydum. Menüde hoşuma giden bir şey olmayınca çevreyi incelemeye başladım. Gözüm duvardaki saate ilişti. Tahmin edildiği gibi, Alpha yarım saat geç kalmıştı. Sinirle menüyü yeniden elime aldım ve listedeki en pahalı içeceği sipariş ettim. En pahalı içecek meyveli, alkolsüz bir kokteyldi. Kafede alkol olmamasına pek bozulmamıştım ama. İş konuşacağımız sırada dinç olmak istiyordum. Meyveli kokteylim kısa sürede gelmişti. İçeceğin pipetiyle oynarken gözümü saate diktim. Artık canım sıkılmaya başlamıştı. Tam o sırada karşı masada oturan bir kızın bana dikkatle baktığını gördüm. Kızın bakışları oldukça düşmancaydı. Bu pek sıradışı bir olay değildi; fakat bu kızın yüzü de tanıdık geliyordu. Ona dikkatle bakınca, GG' ün kurbanlarından biri olduğunu hatırladım. Anlayamadığım şeyse, bana neden öyle baktığıydı.
Önemsemeyerek bakışlarımı masaya çevirdiğim sırada duygusuz, soğuk bir ses '' Merhaba, Dark Queen'' dedi.

Kıyafetim:

Konu: Geri: İş Buluşması Cuma Eyl. 14, 2012 9:07 am

"Pekala pekala. Anlaşıldı. Sen beceremeyeceksin bu işi. Geç kaldım zaten. Çıkıyorum."
John denen adamın önünden kağıtları aldım ve sandalyeden kalkıp otoparka yol aldım. Yaklaşık 1 saattir kurgu hakkında konuşuyorduk ama adamda tık yoktu. Otomatik viteste gaza basıp Stella adlı kızla gideceğimiz kafeye yol aldım. Yaklaştığımda gözüm saate takıldı. Yarım saat dört dakika geç kalmıştım. Çok da umrumdaydı.
İçeri girdim ve şöyle bir etrafıma baktım. Kızın yüz hatlarını 10-15 saniyelik bir inceleyişten sonra tanıyabildim ve yavaş adımlarımı masaya yönlendirdim. Önünde renkli, saçma sapan bir içecek duruyordu. Belki de kafenin şu yeni çıkardıklarındandı. Bu kafeyi severdim. Özellikle çikolatalı kruvasanları mükemmel olurdu.
"Merhaba, Dark Queen" dedim sandalyeyi çekip yerleştikten sonra. O başını kaldırıp bana bakarken sırtımı arkama dayayıp kollarımı göğsümde birleştirdim. "Tabii GG'nin sana yaptığı son yorum öyle değil ama neyse" dedim dudağımın bir kenarı yukarı kalkarken. "Alpha. Alpha Rigorous"

Konu: Geri: İş Buluşması Cuma Eyl. 14, 2012 11:51 am

Brooklyn'e neden mi gelmiştim? Bilmiyordum. Burası pek de uğradığım bir yer sayılmazdı. Aslına bakılırsa burada olmaktan yalnızca arkadaşlarımla geldiğimde zevk alırdım. Onun dışında pek de sevdiğim bir yer olduğu söylenemezdi. Derin bir nefes aldım ve yürümeye devam ettim. Tamam, itiraf ediyorum. Alpha'ya bakınmak için buradaydım. Onu bulmak ve onunla takılmak için. Hangi projede çalıştığı ya da ne kadar meşgul olduğu umurumda değildi. Bana ilgi göstermeyecekse bu ilişki bitmeliydi. Daha fazla bahane duyamazdım, Roselle Pierce'ın da bir sınırı, daha da önemlisi bir gururu vardı. Sade görünümlü bir kafenin önünden geçerken durdum. Bir an Alpha'yı gördüğümü sanmıştım. Gözlerimi kıstım ve kalabalık arasında, ortalarda bir yerde karşısında esmer bir kızla oturmakta olan Alpha'ya baktım. Pekala, bu da neydi şimdi? Sinirlenmemeye çalışarak kafeden içeri girdim ve ikisinin oturdukları masaya doğru yürüdüm. Alpha'ya, "Bunu bana nasıl yaparsın, seni alçak!" deyip tokat atmayacaktım elbette. Bunu yalnızca kendine güvenmeyen gerizekalı kızlar yapardı. Hem, belki kız bir akrabasıydı. Bu düşünce her ne kadar gerçek olmayacak kadar saçma olsa da, yine de sinirimi yatıştırmak konusunda bana yardımcı olmuştu. Ah, kendimi kandırma konusunda ne kadar da harikaydım böyle! Alpha'nın yanına geldiğimde beni gördüğünde yüzünde oluşan şaşkın ifadeye aldırmadan yanağına bir öpücük kondurdum ve yanındaki sandalyeye geçtikten sonra karşımızda oturmakta olan kıza yapmacık bir gülümsemeyle baktım. "Herkese merhaba," dedim ve önce Alpha'ya, sonra da kıza baktım. "Tanışmadık galiba. Ben Roselle, Alpha'nın sevgilisiyim." dedikten sonra kıza elimi uzattım. Hem zaten yürümekten yorulmuştum ve karnım da acıkmıştı. Ne iyi etmiştim de oturmuştum buraya!

Kızımız da büle:

Konu: Geri: İş Buluşması C.tesi Eyl. 15, 2012 10:18 am

Alpha' nın suratına bir yumruk indirmek isterdim doğrusu. Ama karşı masada hiç çekinmeden bizi izleyen kıza baktım onun yerine. Hala inatla bizi inceliyordu. Bir taraftan Alpha beni ezmeye çalışıyor, diğer yandan kız beni boğazlamak istercesine gülümsüyordu. En sonunda dayanamayıp gözlerimi Alpha' ya çevirdim. Dikkatlice baktığımda, yüzünün o kadar da çirkin görünmediğini anladım. Hatta yakışıklı bile sayılabilirdi. Yine de asla tipim değildi. Masadaki kıza hiç bakmamaya özen göstererek konuşmaya başladım. Alpha' nın gözlerine bakarak '' Senaro hazır mı? Bana laf atacağına onu çıkar. Zaten geç kaldın. '' dedim. Göz teması güveni temsil ediyordu. Alpha' nın bana güvenmesini istiyordum. Ben artık lisedeki kötü kız değildim.
'' Senaryo ile ilgili bir sorun çıktı, ama konuyu, nerede geçeceğini biliyorum. Seti ayarladım bile. Senaryo elime geçince seninle oyuncu seçimlerine başlarız. Başrol zaten senin, anlaştığımız gibi.'' dedi. Senaryonun gecikmesi canımı sıkmıştı; fakat elden ne gelirdi ki? kendime güvenim tamdı. Elimde senaryo olmasa bile, doğaçlama bir şeyler çıkarırdım. Tabii kafamda hala netleşmemiş çok şey vardı. Bakışlarımı yine ona kilitledim ve '' Senaryo konusunda sana güveniyorum. Peki konu, mekan ve benim rolüm hakkında beni bilgilendirir misin? '' diye sordum. Alpha sorumu dikkatle dinlemişti. Cevap vereceği sırada, kalabalık bir ortaokul grubu yan masaya oturdu ve bağırarak konuşmaya başladı. Artık dediği hiçbir şeyi duyamıyordum. Alpha konuşuyordu; fakat tek kelimesini duyamıyordum. Onu böyle görmek komiğime gitmişti; fakat ses çıkarmadım. En sonunda sözünü keserek '' Afedersin ama dediklerin hiçbir şey anlamadım. Biraz daha yüksek sesle konuşur musun? diye bağırdım yüksek sesle. Alpha çikolatalı kruvasandan bir lokma daha alırken ortaokullu ergenlerin masasına göz gezdirdim. Gözlüklü bir inek bana göz kırpmıştı. Eskiden olsa kalkıp onla dalga geçerdim; ama şimdi hiçbir şey yapmadım. Alpha lokmasını bitirince, yüksek gür sesiyle '' Hikaye Manhattan' da geçiyor! '' diye bağırdı. O anda tüm kafe sustu, ve tüm gözler bize döndü. Alpha' nın sesi oldukça güçlüymüş doğrusu. Kendimi tutamadan hafifçe kıkırdadım. İnsanlar benim güldüğümü görünce biraz rahatlayarak tekrar kendi aralarında konuşmaya başladılar. Alpha bağırmanın çözüm olmadığını fark edince, başını bana yaklaştırarak konuşmaya başladı. Evet, şimdi duyuyordum; ama o iğrenç çikolata kokusunu çekmek zorunda mıydım? Midem resmen ağzıma gelmişti. Ama yeri ve konuyu öğrenmiştim en azından. Sıra benim rolüm hakkında konuşmaya gelince güzel bir kız masaya yaklaştı ve Alpha' yı öptü. Pek şaşırmamıştım aslında, birbirlerine yakışıyorlardı. Ne var ki, kıskanç kız arkadaşlardan hiç hoşlanmazdım. Bir kızla iş yapıyor diye de kıskanılmazdı artık. Şaşırmamıştım, ama sinirlenmiştim. Şu an Alpha' ya olan saygım azalıyordu. Kız alışveriş çantalarımı başka yöne koyup yanıma oturdu. Bana bakarak '' Ah, sen şu oyuncusun. Dedikleri kadar güzelmişsin. '' dedi. Ses tonu buna pek inanmıyormuş gibiydi. Ben de ona gülümseyerek '' Teşekkürler, ama henüz oyuncu sayılmam. Bölümüm bitmedi. '' dedim. Kız kafeyi incelerken Alpha' ya baktım. Yüzündeki ifade çok açıktı. Bu başına ilk defa gelmemişti, ve durumdan hoşnut değildi. Onun adına üzülmüştüm tabi; ama burada bana büyük bir saygısızlık yapılıyordu. Daha iki gün önce bana iş disiplini veren insan, şimdi sevgilisi tarafından rezil edilmişti. Tam iş hakkında konuşacakken, karşı masadaki kız ayağa kalkıp bana gülümsedi. Onu neden bu kadar iyi hatırladığımı şimdi anlamıştım. O sadece GG' ün kurbanlarından biri değildi. Kız cep telefonunu çıkardı ve bizim masaya doğru geldi.
'' Merhaba Star Ella! Lisedeki adın buydu. Çok iyi hatırlıyorum; çünkü dört yılımı da mahvetmiştin. '' dedi. Bunları derken yüzünde biraz olsun üzüntü yoktu. Sadece gülümsüyordu. Ağzımdan bir laf çıktı, istemeden. '' Aman tanrım, sivilce Betty! '' dedim. Ve kız o anda cep telefonuyla üçümüzü çekti. Sinsi bakışlarla '' Gördüğün gibi değiştim Star Ella, tabi artık star sayılmazsın. Ama sen hiç değişmemişsin. Ah, ve GG' ü iyi takip et kızım. New York' un en gözde üçlüsü olacaksınız.'' dedi. Sonra Alpha' nın sevgilisine dönüp '' Sen de erkek arkadaşına sahip çık güzelim'' dedi. Alpha ve ben kaskatı kesilmiştik. Alpha' nın sevgilisi ise sinirden kıpkırmızı olmuştu. İşler pek iyi gitmemişti.