Asla gitmek istemeyeceksiniz...
Modern şehir hayatı temalı bir RPG sites.
ile karşınızdayız. Her alanda minimum kural ile karakterlerinizi yaratıp yönetirken, hayalgüzünüzün sınırlarını zorlamanıza olanak sağlıyoruz.
♦ Aktif oldukları sürece açacağınız karakterlerin sayısında sınırlama yoktur.
♦ Yazacağınız Rp'ler için kelime/satır sınırlaması yoktur.
|
EN POPÜLER ÖĞRENCİLER
1. Violet Rivera
2. Riley Romanov
3. Cher Burke
4. Eloine H. Heaven
5. Clark Davin
EN POPÜLER YETİŞKİNLER
1. Edgard Davin
2. John Christopher Depp
3. Katy Perry
4. Miley Cyrus
5. Justin Randall Timberlake
|
|
| Two Perfection | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Violet Rivera
LINCOLN IV. SINIF
Rp Yaşı : on yedi. Lakap : V. Mesaj Sayısı : 421
| Konu: Two Perfection Çarş. Eyl. 12, 2012 8:56 am | |
| | |
| | | Violet Rivera
LINCOLN IV. SINIF
Rp Yaşı : on yedi. Lakap : V. Mesaj Sayısı : 421
| Konu: Geri: Two Perfection Çarş. Eyl. 12, 2012 9:09 am | |
| - Rose da büleymiş:
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
"Ah! Cidden mi? Gerçekten çok tatlısın." Beni çaresizce etkilemeye çalışan çocuğa yapmacık bir şekilde gülümsedikten sonra telefonumu elime aldım ve karamelli Frappem'den kocaman bir yudum aldıktan sonra rehberde Eloiné'nin adını tuşladım. "Dokuzuncu caddenin sonundaki Starbucks'a gel, ölüyorum!" Gönder'e bastıktan sonra beklenti ve ilgiyle bana bakmakta olan çocuğa tekrar baktım ve ifadesiz bir şekilde birkaç saniye çocuğa baktıktan sonra içeceğimden bir fırt daha çektim. Sabahtan beri beni dışarı çıkmaya davet ediyordu ancak bir an bile olumlu bir cevap alamamıştı. Sıkıntıyla iç çektim ve etrafıma bakınmaya başladım. Çocuğa masadan kalkıp gitmesini söylemiştim ancak gitmemekte ve rahatsız etmekte kararlıydı. Eloiné'nin hemen gelmesini ummaktan başka çarem yoktu. Ell her zaman erkekleri defetmek ve onlardan kurtulmak konusunda benden daha iyi olmuştu. İnsanları reddetmek ve bunun sonucunda yüzlerinin aldığı buruk ifadeyi seyretmek gerçekten de hoşuma giden bir şey değildi, bu yüzden hiçbir zaman, hiç kimseyi adam gibi reddedemiyordum ve bu da yanlış anlaşılmama neden oluyordu. Mesela; erkekler naz yaptığımı düşünüyorlardı. Gitmelerini istiyor gibi davranıyor, aslında kalmalarını sağlamaya çalışıyordum. Tabii onlara göre. Onları reddettiğimi bir türlü anlamak istemiyorlardı. Görüş alanıma kızıl bir kafa girdiğinde rahatlıkla gülümsedim ve işkencem biteceği için sevindim. Sonunda Manhattan güneşinin tadına rahatlıkla varabilecektim. | |
| | | Eloine H. Heaven
LINCOLN IV. SINIF
Belirgin Özellikler : cincır Rp Yaşı : on yedi buçuk Lakap : pıleygörl Mesaj Sayısı : 563
| Konu: Geri: Two Perfection Çarş. Eyl. 12, 2012 10:41 am | |
| 'Dokuzuncu caddenin sonundaki Starbucks'a gel, ölüyorum!' Sıkılarak çalıştığım ders notlarımı fırlattım ve annemin komidinime koyduğu kahvaltıda bulunan tostu, üç ısırıkta -abartmıyorum, midemin geniş olduğu kadar ağzım da genişti- bitirip kıyafet dolabımdan etek ve üst aldım. İki üç takı takmak istesem de uygun bir şeyler bulamayıp çekmecemi kapadım. Rosel'i uzun zamandır görmüyordum. Ona ayarladığım erkeklerin büyüsünden -ama hepsi büyülüydü!- bize zaman ayıramıyordu küçük hanım. Taksiye atlamamla, dokuzuncu caddeye gelmem bir olmuştu. Sanırım, telefonla çok uğraşmaya başlamıştım! ama, çocukların görünüşü beni benden alıyordu! Ne yapmalıydım, yani? Sturbucks'a geldiğimde Rosel'in peşinde dolanan erkeği gördüm. Gözlerimi devirdim ve derin bir nefes aldım. Rosel'in yanına gittiğimde ilk olarak onu selamladım ve çocuğa, "Merhaba, yakışıklı. İsmin ne? Ha, süper. Yaşın? Ooo, mükemmel gerçekten! Telefon numaranı masyaa bırak ve uza," dedim. En masum gülümsemem yüzümdeydi, bu hep işe yarardı! Tamam, tamam! alkışlamayın, becerikliyim biliyorum. Bana hayran gözlerle -daha çok sersemlemiş hayran- çocuk, numarasını bırakıp bizi yalnız bıraktığında Rosel'e kızgın bir biçimde baktım. "Bunun için mi çağırdın beni, hayırsız?" derken çocuğun bverdiği peçeteyle terlerimi silip telefonunu çöpe attım. Yapay bir üzüntüyle, "Ayy, tüh!" dedim ve Rosel'e döndüm. | |
| | | Violet Rivera
LINCOLN IV. SINIF
Rp Yaşı : on yedi. Lakap : V. Mesaj Sayısı : 421
| Konu: Geri: Two Perfection Çarş. Eyl. 12, 2012 10:57 am | |
| Eloiné'nin gelmesi üzerine rahatlamıştım ve karşımda durmakta olan çocuk da ona olumlu bir cevap vereceğimi sanarak sırıtmaya başlamıştı. Yanımıza gelen kızıl kafa bana selam verdikten sonra, çocuğa dönerek "Merhaba, yakışıklı. İsmin ne? Ha, süper. Yaşın? Ooo, mükemmel gerçekten! Telefon numaranı masaya bırak ve uza," dediğinde kahkaha atmamak için kendimi zor tutarak Ell'e hayran hayran bakmakta olan çocuğa baktım. Vay canına be, bu çocuk harbiden gerizekalı olmalıydı! Çocuk numarasını peçeteye yazıp oradan uzaklaşırken Ell de bana kızgın bir şekilde baktı ve "Bunun için mi çağırdın beni, hayırsız?" dedi ve çocuğun numarasını yazmış olduğu peçeteyle terlerini sildikten sonra yapay bir üzüntüyle "Ayy, tüh!" dedikten sonra tekrar bana döndü. Sonunda kendimi tutamayıp bir kahkaha attım ve Ell'e sıkıca sarılırken, "Seni özlemişim be kızım!" diye bağırdım. Bunu o kadar coşkulu söylemiştim ki, kafedeki bazı kişiler dönüp bize bakmışlardı. Bunu umursamayarak Ell'e tekrar sarıldım ve masaya otururken sırıtarak ona baktım. "Uzun zamandır görüşmüyoruz, Ell," dedim. "Şimdi bana her şeyi anlatacaksın. Her şeyi." | |
| | | Eloine H. Heaven
LINCOLN IV. SINIF
Belirgin Özellikler : cincır Rp Yaşı : on yedi buçuk Lakap : pıleygörl Mesaj Sayısı : 563
| Konu: Geri: Two Perfection Çarş. Eyl. 12, 2012 11:19 am | |
| Rosel'in kahkahalarını duyunca ona karşı yumuşamıştım bile. Bana sıkıca sarılan vücudunu, bende sıkıca sarmıştım. "Seni özlemişim be kızım!" Bunu duyunca ardından gelen cıyıklama sesimle birlikte herkes bize dönüp bakmaya başlamıştı. Olsun, biz mutluyduk. Masaya otururken, Rosel'in gülümseyen yüzüne baktım. Bu kızı gerçekten çok seviyordum! "Uzun zamandır görüşmüyoruz, Ell," dedikten sonra 'Evet, neden acaba?' biçimindeki yüz tipimi takındım.. Rosel, buna aldırış etmeyerek "Şimdi bana her şeyi anlatacaksın. Her şeyi," demişti. Çantamı masanıon üzerine bıraktım ve olanları anlatmaya başladım. "Yaklaşık, yirmi-yirmi beş erkekle takıldım hayatım. Ama, içerinden biri vardı ki..." Lanet olsun! Aşık olmuştum işte.. Ama Eloiné'nin başlıca kuralı aşık olmamaktı. Yutkundum ve glümseyerek Rosalle'ye baktım. "Öyle işte, ailem beni şımarttı her zamanki gibi," deyip dil çıkarttım. Konuyu değiştirmek istediğimi farketmişti. - Kızımızın Görüntüsü.:
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
| |
| | | Violet Rivera
LINCOLN IV. SINIF
Rp Yaşı : on yedi. Lakap : V. Mesaj Sayısı : 421
| Konu: Geri: Two Perfection Çarş. Eyl. 12, 2012 1:55 pm | |
| "Yaklaşık, yirmi-yirmi beş erkekle takıldım hayatım. Ama, içerinden biri vardı ki..." Ell'in bu dalgın ve hayran halini görmek şaşkınlıkla kaşlarımı kaldırmama neden olmuştu. Yoksa... Yoksa benim kızıl kafam aşık mı olmuştu? Tanrım, bu gerçekten çok değişik bir şeydi. Ell gibi birinin birine aşık olabilmesi gerçekten zor görülen bir şeydi ve o an, bu zor görülen şeye bizzat şahit olduğum için kendimle gurur duymuştum! Evet, böyle saçma şeylerden bile kendimle gurur duyacak bir şeyler çıkarıyorum. Ne hoşum ama, değil mi? Ell'in bir anda "Öyle işte, ailem beni şımarttı her zamanki gibi," deyip dil çıkarttığında daha da şüphelenmiştim. Şüpheli bakışlarla Ell'i süzerken kahvemden bir fırt daha çektim. Kendimi Sherlock Holmes gibi hissediyordum. Hani şu, Robert Downey Jr'ın oynadığı. Tanrım! O adama bayılıyordum. "Ell, bana mı öyle geliyor yoksa bir erkek senin ilgini çekme şerefine mi erişmiş?" dedim oldukça başarılı bir İngiliz aksanı taklidiyle. İnsanlarla sık sık bu aksanla konuşurdum, özellikle eski zamanlarda kullanılan kelimeleri kullandığım zaman ve dürüst olmak gerekirse, hem İngiliz, hem de Amerikan aksanıyla konuşabilmek gerçekten çok güzel bir histi. | |
| | | Eloine H. Heaven
LINCOLN IV. SINIF
Belirgin Özellikler : cincır Rp Yaşı : on yedi buçuk Lakap : pıleygörl Mesaj Sayısı : 563
| Konu: Geri: Two Perfection Perş. Eyl. 13, 2012 10:02 am | |
| Saç örgümle oynarken, Tanrı'ya; 'Lütfen, aşk meselemi çakmış olmasın!' diye yalvarıyordum. Kahvesinden yudumlayan Rosel'i görünce için rahatlamıştı fakat beklediğim(!) soru sonunda gelmişti. "Ell, bana mı öyle geliyor yoksa bir erkek senin ilgini çekme şerefine mi erişmiş?" Yüzüne bakmadan gülümsemiştim. Gerçekten iyi taklit yapıyordu. Benim, mükemmel amerikan fıstığım! Bunları düşünürken asıl konunun sevgilim olduğunu farkettim. Bir dakika, sevgilim değildi! Sadece, flörtümdü. "Her erkek benim ilgimi çeker, tatlım," dedim ve kahvesinden kocaman bir yudum aldım. "Sadece," gözlerimi Rosel'in gözlerine diktim ve dudağımı büzüştürdüm. "çok tatlı!" Ah, ağzımdan bir şey kaçırmamıştım, değil mi? | |
| | | Violet Rivera
LINCOLN IV. SINIF
Rp Yaşı : on yedi. Lakap : V. Mesaj Sayısı : 421
| Konu: Geri: Two Perfection Perş. Eyl. 13, 2012 1:59 pm | |
| "Her erkek benim ilgimi çeker, tatlım," diyen Ell kahvemden kocaman bir yudum aldı. Bense hala şüpheci bakışlarımı yüzüne sabitlemiştim. Ell'in benden bir şey gizlediği belliydi, onu yalan söyleyeceğini kolayca anlayabilecek kadar iyi tanıyordum. Tanrı aşkına, bu kız cidden bazen aptal olduğumu düşünüyordu galiba! "Sadece," dedi Ell yüzüme bakarak. Bense merakla kaşlarımı kaldırdım. İşte şimdi açıklayacak, diye geçirdim içimden. En yakın arkadaşım olarak birine aşık olduğunu bana söylemeliydi, değil mi? "çok tatlı!" Arkama yaslandım ve birkaç saniye boyunca gözlerimi kısarak Ell'e baktım. Ardından derin bir nefes aldım ve telefonuma mesaj gelip gelmediğini kontrol ettikten sonra tekrar Ell'e baktım. "Demek istediğim," dedim hafif ciddi bir sesle. Ah, Tanrım! Tam Sherlock Holmes havasına girmiştim. Sanki karşımdaki bir şüpheliydi ve ben de onun zayıf anını yakalamak için uygun anı kolluyordum. "Seni bu kadar telaşlandıran ve bana yalan söylemeye çalışmanı sağlayan bir kişi var, orası kesin. Kim o? Çabuk söyle." Bana kararsız bir ifadeyle bakmakta olan Ell'e doğru eğildim ve alaycı bir gülümsemeyle [color=white]"Benim, kızıl kafa! Rose! Bana her şeyi anlatabilirsin, her şeyi. Unuttun mu?"/color] Bu sözlerimin ardından kahvemden küçük bir yudum aldım. Ne bitmek bilmez bir kahveydi bu böyle? | |
| | | Eloine H. Heaven
LINCOLN IV. SINIF
Belirgin Özellikler : cincır Rp Yaşı : on yedi buçuk Lakap : pıleygörl Mesaj Sayısı : 563
| Konu: Geri: Two Perfection Cuma Eyl. 14, 2012 3:11 am | |
| Telefonuna bakınan Rosel, işte şimdi patlayacaktı! "Demek istediğim," dediğinde cümlenin sonunu merakla beklemeye başladım. "Seni bu kadar telaşlandıran ve bana yalan söylemeye çalışmanı sağlayan bir kişi var, orası kesin. Kim o? Çabuk söyle." Öksürürmüşçesine boğazımı temizledim -evet hiç cool bir hareket değildi- Rosel, yüzüme dik dik bakıp "Benim, kızıl kafa! Rose! Bana her şeyi anlatabilirsin, her şeyi. Unuttun mu?" demişti. Evet, ona her şeyi anlatabilirdim! GG o değildi, öyle değil mi? Kahvesinden yudumlarken, elindeki kahveyi kaptım ve kahvenin dibini içmeye başladım. Daha sonra da CC çantamdan çıkardığım BB'mden Max'ın resmini açtım. Rosel'in gözüne sokar gibi, burnunun gibine tuttum. "Maximillan. Kendisi playboy olur. Çok cool değilmiyiz?" dedim hızlı hızlı. Rosel'in telefonun ışığından rahatsız olmuş gözlerine kıyamayarak telefonu geri çektim. | |
| | | Violet Rivera
LINCOLN IV. SINIF
Rp Yaşı : on yedi. Lakap : V. Mesaj Sayısı : 421
| Konu: Geri: Two Perfection Cuma Eyl. 14, 2012 3:34 am | |
| Burnumun dibinde durmakta olan telefona gözlerimi diktim. Ah! Bu kadar yakından telefondaki bir resme bakmak gerçekten acı vericiydi. Yani, gerçekten. Fiziksel bir acıdan bahsediyorum. Gözlerimin ağrıyor olmasına aldırmadan telefondaki yakışıklı erkeğin resmine baktım. Bu sırada Ell de telaşla "Maximillan. Kendisi playboy olur. Çok cool değilmiyiz?" demişti. Sonunda bana merhamet gösterip telefonu burnumun dibinden çektiğinde derin bir nefes aldım ve gözlerimi ovuşturup, kör olmadığımdan ve iyi olduğumdan emin olduktan sonra Ell'e gülümseyerek baktım. "Sanırım bu çocuğun adını duymuştum. Ama hayal meyal hatırlıyorum," dedim. Ardından telefonundaki resme bakmakta olan Ell'e bakıp kıkırdayarak "Ancak bir gün Maxxie ile tanışmak isterim doğrusu. Senin ilgini çekmeyi başarmış sonuçta, öyle değil mi?" Kahvemi elime aldım, ancak bitmişti ve bu da sıkıntıyla iç çekmeme neden olmuştu. Kahveyi tekrar masaya bıraktım ve telefonumu tekrar elime aldım. Alışkanlık işte! Bir mesaj gelmemiş olduğunu gördükten sonra saate baktım ve telefonu tekrar masaya bıraktım. Telefonuma hala mesaj gelmemiş olması garipti, ancak bunun üstüne fazla durmadım. Saat 14:30 olmuştu, gün daha yeni başlıyordu ve Ell ile yapacak bir sürü şey bulabilirdik. Tabi önce küçük hanımın bana playboy'u ile ilgili her şeyi anlatması gerekiyordu. Yakınlarımın aşk hayatlarına ilgi duyar, onlar hakkında her şeyi öğrenmek isterdim her zaman. Masada durmakta olan küçük şişe suyu elime aldım ve zorlukla kapağını açtıktan sonra hala telefonuyla ilgilenen Ell'e baktım. Suyumdan küçük bir yudum alıp kahve tadını ağzımdan temizledikten sonra "Ee," dedim. "Konuyu kapatıp durmasana! Bana Maxxie ile ilgili her şeyi anlat." | |
| | | Eloine H. Heaven
LINCOLN IV. SINIF
Belirgin Özellikler : cincır Rp Yaşı : on yedi buçuk Lakap : pıleygörl Mesaj Sayısı : 563
| Konu: Geri: Two Perfection Cuma Eyl. 14, 2012 3:47 am | |
| Max'ın resmine bakarak, aynı hayallerle başka bir dünyaya uçmuştum. "Sanırım bu çocuğun adını duymuştum. Ama hayal meyal hatırlıyorum," diyen Rosel'e odakladım gözlerimi. Bu kadarını beklemiyordum. Nedenini bilmiyordum, aslında. Evet, Ell'in saçmalama zamanıydı. "Ancak bir gün Maxxie ile tanışmak isterim doğrusu. Senin ilgini çekmeyi başarmış sonuçta, öyle değil mi?" Evet, evet! Tanışmalıydı. Gerçi bu biraz evlilik yolu adımı olurdu. sonuçta Rosel ailemden biri gibiydi. Ha, evlilik demişken, midemi bulandıran şeylerden biri olduğunu söyleimşmiydim? Sürekli telefonuna bakan Rosel dikkatimi çekmişti. Birinden mesaj mı bekliyordu, yoksa? Şu yakınlarda ona erkek ayarlamamıştım. Kendisi mi bulmuştu, yani? Bu meseleyle ilgili konuşacaktım ki, "Ee, konuyu kapatıp durmasana! Bana Maxxie ile ilgili her şeyi anlat," diyen Rosel'e gözlerimi devirdim. "Tanrı aşkına, Rosel! Erkek işte. Babasının kocaman bir oteli var. Beni davet ediyor sürekli ama kendimi hazır hissetmiyorum hayatım!" Ellerimi masaya uzattım ve piyano çalarmışçasına oynatmaya başladım parmaklarımı. "Erkeklerin hepsi aynıdır Rosel. Şuan kalbimi tam anlamıyla çalan bir erkeğe rastlamadım. Bu, gerçekten çok kötü!" Evet, playgirlün sıkkın havası devreye girmişti. Aslında, gerçekten birine aşık olmak istiyordum. misa ve Light aşkı gibi olsa da aşk istiyordum işte. Şşş, buu GG kesinlikle duymamalıydı! "Her neyse, pıtırım. Keyifleri bozmaya hiç gerek yok! Öyle değil mi? Ha, bu arada. Telefonuna mesaj mı bekliyorsun?" Bu sırada arkada duran yakışıklı çocuğu farkedip kafamı sağa eğdim. Çok tanıdıktı, galiba diğer erkeklerden biriydi. Bana el sallayan çocuğa gülümsedim ve el salladım. | |
| | | Violet Rivera
LINCOLN IV. SINIF
Rp Yaşı : on yedi. Lakap : V. Mesaj Sayısı : 421
| Konu: Geri: Two Perfection Cuma Eyl. 14, 2012 4:07 am | |
| "Tanrı aşkına, Rosel! Erkek işte. Babasının kocaman bir oteli var. Beni davet ediyor sürekli ama kendimi hazır hissetmiyorum hayatım!" Ell'in bu sözleri üzerine bir kahkaha attım ve telefonumu tekrar elime aldım. 14:32. Tanrı aşkına, zaman ne kadar yavaş akıyordu. Dakikalar bu kadar yavaş geçerken, yılların bu kadar hızlı geçmesi hiç adil değildi... Aklımdan geçen bu felsefik düşünce ile irkildim. Ben hiç felsefe yapmazdım ki, bana neler oluyordu? Bir an önce kendime gelmeliydim. Ell "Erkeklerin hepsi aynıdır Rosel. Şuan kalbimi tam anlamıyla çalan bir erkeğe rastlamadım. Bu, gerçekten çok kötü!" dedi parmaklarını piyano çalarcasına masaya vururken. Ben de önümde durmakta olan su şişesini aldım ve başıma diktim. Nedense Ell'in bu kayıtsız tavırları altında bir sır saklı olduğunu düşünüyordum, benden sakladığı bir şey vardı ve bunu fark etmek beni üzmüştü. Ancak onu daha fazla zorlayamazdım. En azından bugünlük bu kadar Sherlock'u oynamak yeterdi. Rose olma zamanıydı! Bunu düşünürken telefonumu tekrar elime aldım. "Her neyse, pıtırım. Keyifleri bozmaya hiç gerek yok! Öyle değil mi? Ha, bu arada. Telefonuna mesaj mı bekliyorsun?" Tam telefonumu masaya bırakmıştım ki, Ell bunları söyledi. Gergin bir şekilde gülümsedim ve başımı hayır anlamında sağa sola salladım. Ancak o cevabımı görmemiş gibiydi, arkamda bir yerlere gülümseyerek el salladı. El salladığı yere döndüm ve bizim olduğumuz yere gülümseyerek bakan çocuk ile göz göze geldim. Ah, harika! Pıleygörlümüz yine iş başındaydı anlaşılan! Derin bir nefes aldım ve Ell'in ilgisini çekmek istercesine boğazımı temizledim. Ardından "Hayır," dedim. "Aslına bakılırsa mesaj beklemiyorum." Mesaj beklemediğim doğruydu, ancak birinin mesaj atmasını deli gibi istiyordum. O biri ise, çok kısa süre önce tanışmış olduğum, New York üniversitesinde Yönetmenlik okuyan Alpha'ydı. Gerçekten hoş çocuktu ve benden numaramı istemişti. Ancak istediğinden beri de ne aramış, ne de mesaj atmıştı. Bu beni sinir etse de, çaresiz, aptal kızlar gibi mesaj beklemeye devam ediyordum. Ancak bu daha fazla sürmeyecekti, bundan emindim. Söz konusu yakışıklı ve süper gizemli bir yönetmen olsa bile. | |
| | | Eloine H. Heaven
LINCOLN IV. SINIF
Belirgin Özellikler : cincır Rp Yaşı : on yedi buçuk Lakap : pıleygörl Mesaj Sayısı : 563
| Konu: Geri: Two Perfection Cuma Eyl. 14, 2012 4:46 am | |
| Biz birbirimize bakarken, boğazını temizleyen Rosel dikkatimi çekmeyi başarmıştı. Kendimi toparladım ve ona doğru döndüm. "Hayır. Aslına bakılırsa mesaj beklemiyorum." Evet, acil durum alarmı! Bir genç kız daha birine aşık olmuş. Bi' şeyler saklayan bir genç kız var! Hata, hata, hata! Kafamda dönen saçma şeyleri bir kenara fırlattım ve Rosel'in elini tuttum. Hani ingiliz filmlerinde, kadın ve erkeğin elleri masanın ortasında buluşur ya, onun gibi. Ama bir dakika, bu terste bir işlik vardı! Biz ikimiz de kızdık. Elimi çektim ve kısa bir kahkaha sonrası Rosel'e ruhsal teselli aşılama işleminden önceki, soru işlemine geçtim. "Paltonik misin? Yoksa biliyormu?" Yüzyılın çapkını karşısındaydı, hani. Anlamam zor olmamıştı. Ha, bi' de çapkın sadece erkeklere kullanılmıyor, değil mi? | |
| | | Violet Rivera
LINCOLN IV. SINIF
Rp Yaşı : on yedi. Lakap : V. Mesaj Sayısı : 421
| Konu: Geri: Two Perfection Cuma Eyl. 14, 2012 5:04 am | |
| Ell bunun üzerine bana doğru eğildi ve elimi tuttu. Garip ve şaşkın bakışlarla genç kızın elimi tutan eline baktım. İkimiz de bu işin garip olduğunu kabul ediyorduk. Ell kısa bir kahkahanın ardından ellerini çekti ve ben de gergin hallerime geri döndüm. "Paltonik misin? Yoksa biliyormu?" Dürüst olmak gerekirse Ell'in bu soruyu soracağını tahmin etmiştim. Ben nasıl onu anlıyorsam, o da beni anlıyordu işte. Derin bir nefes aldım ve omuz silktim. Alpha'ya aşık değildim tabi ki, ancak beni aramamış olması da sinirlerimi bozuyordu. Galiba bu aşktan çok, hoşlanma gibi bir şeydi. Ah, bir de hoşlanmanın üstüne inat ve hırsı da katmalıydık. Beni aramıyor oluşu hırslanmama ve sinir olmama neden oluyordu. "Hayır, Ell," diye mırıldandım. "Platonik falan değilim. Sen benim ne zaman platonik olduğumu gördün?" Doğru söylüyordum, ben hiçbir zaman platonik olmamıştım. Şey, Johnny Depp'e olan sonsuz aşkımı saymazsak tabii. Erkeklerle pek ilgilendiğim söylenemezdi, kırk yılın başı bir erkekler beraber olurdum falan. Ama hiç öyle uzun bir ilişkim olmamıştı. Ancak Alpha gerçekten hoş çocuktu, beni aramasını gerçekten istemiştim. Bu da ondan gerçekten hoşlandığımı gösterirdi. "Şey... Ben sadece hoşlanıyorum. Ama bu kesinlikle aşk değil, platonik hiç değil, emin olabilirsin." | |
| | | Eloine H. Heaven
LINCOLN IV. SINIF
Belirgin Özellikler : cincır Rp Yaşı : on yedi buçuk Lakap : pıleygörl Mesaj Sayısı : 563
| Konu: Geri: Two Perfection Cuma Eyl. 14, 2012 5:55 am | |
| Rosel'in cevabını beklerken, görevliye yanımıza gelmesi için işaret ettim. Rosel, "Hayır, Ell," dedi uyuşuk bir sesle. "Platonik falan değilim. Sen benim ne zaman platonik olduğumu gördün?" Uu, işte benim kızım! Böyle bağırığ herkesin onu alkışlamasını istemeliydim sanki. 'Gururlu Çocuk Rosel, Çok Yakında!' İşte, bu filmi bir yönetmene çektirmeliydik. Hollywood'luk film olurdu. Film hayallerini kurarken -of, bugün ne çok hayal kurmuştum,- Rosel, "Şey... Ben sadece hoşlanıyorum. Ama bu kesinlikle aşk değil, platonik hiç değil, emin olabilirsin," dedi. Yanımıza kemancı çağırıp, duygusal bir aşk şarkısı söylemeyi nasıl da isterdim! Ama duygusal şarkıları hiç sevmezdim ben. 'Don't my name,' diye şarkıya başlayacakken beynim beni susturdu. 'Lan, aptal. Git kıza destek çık, gerizekalıya bak ya!' diyerekten hem de. Yanımıza gelip bize dik dik bakan görevliden, bir tane premium hot chocolate, bir tane de chocolate frappuccino istedim. İkimiz için değil tabii ki de! Bunlar bana anca yeterdi, ne yapayım yani? Daha sonra Rosel'e döndüm ve, "Annem gibi, hep böyle olur, ilk hoşlanma sonra da aşık olursun diyorum," dedim. Bana aptalca bakan gözlerine daha fazla dayanamayıp kahkaha attım. "Tabii ki, şaka! Ama, nasıl hoşlandığına bağlı. Ondan mesaj atmasını istiyorsun, hayatım. Sanırım, senin olması hoşuna gidecek." | |
| | | Violet Rivera
LINCOLN IV. SINIF
Rp Yaşı : on yedi. Lakap : V. Mesaj Sayısı : 421
| Konu: Geri: Two Perfection Cuma Eyl. 14, 2012 6:05 am | |
| Ell bir görevliyi yanımıza çağırdığında ben de telefonumu tekrar elime aldım. Yine mesaj yoktu. Ancak en azından saat ilerlemişti ve bu gerçekten çok hoştu. Bir an önce akşam olmasını ve gecelere akmayı istiyordum. Tabii Alpha mesaj atarsa bu hayalim yok olacak ve onunla buluşmamız için hazırlanacaktım. Derin bir nefes aldım ve kafamı en yakındaki duvara çarpmamak için kendimi zor tutarak telefonumu masaya bıraktıktan sonra kollarımı göğsümde birleştirdim. Bu sırada Ell de oldukça kalorili şeyler sipariş ettikten sonra bana döndü. Bense şaşkınlıkla ona bakıyordum. Bu mideyle bu kızın şimdiye obez olması gerekiyordu! "Annem gibi, hep böyle olur, ilk hoşlanma sonra da aşık olursun diyorum," dedi. Ben de ona boş gözlerle baktım. Aşık olmadığımı ve olmayacağımı anlamamış mıydı? Ah, bu kız... Her zaman böyle yapardı zaten. Muhtemelen söylediklerimi dinlememişti bile, bunun yerine arkamdaki çocukla bakışmıştı. "Tabii ki, şaka! Ama, nasıl hoşlandığına bağlı. Ondan mesaj atmasını istiyorsun, hayatım. Sanırım, senin olması hoşuna gidecek." Bunu duyunca içim rahatladı ve arkama yaslandım. Ardından gözüm masada duran telefonuma kaydı, ancak bu benim için her ne kadar zor da olsa telefonu elime alıp mesaj gelip gelmediğine bakmamayı başardım. "Aslına bakarsan mesaj atmasını cidden istiyorum. Çünkü çocuk yönetmen ve filmler hakkındaki düşüncelerimi bilirsin." Aslında filmler hakkındaki tüm düşüncelerimi bilmiyordu. En azından Hollywood'da gidip de ünlü olma hayalim olduğunu ve Johnny Depp'in tüm filmlerini seyrederken vanilyalı dondurma yediğimi. Bilmemesi de daha iyiydi doğrusu. Bunlar hayattaki herkesten sakladığım şeylerdi. Gizli gizli kapımı dinlemiyorsa Jos bile bilmiyordu bunları, o derece. Derin bir nefes aldım ve "Hatta sanırım sırf bu yüzden hoşlandım bu çocuktan. Yani, görünüşü de harika tabii, ama yönetmen olacak olması onunla ilgilenme isteğimi ikiye katladı." Bu söylediğimin ardından garson Ell'in sipariş ettiklerini getirdi. Ben de yine şaşkınlıkla koca mideli, harika vücutlu pıleygörlüme baktım. | |
| | | Eloine H. Heaven
LINCOLN IV. SINIF
Belirgin Özellikler : cincır Rp Yaşı : on yedi buçuk Lakap : pıleygörl Mesaj Sayısı : 563
| Konu: Geri: Two Perfection Cuma Eyl. 14, 2012 7:02 am | |
| Rosel'in gözleri hala telefonundaydı. Gidip telefonu çöpe atasım gelse de yapmadım. "Aslına bakarsan mesaj atmasını cidden istiyorum. Çünkü çocuk yönetmen ve filmler hakkındaki düşüncelerimi bilirsin," dediğinde derin bir oh çektim ve 'Ben sana demedim mi, kızaam?' havasına girdim. Ha, bu arada, yönetmen mi dedi o?! Evvvet. Sonunda, Gururlu Çocuk Rosel'i yapabilecektik! Fikir derken de, Rosel'in film izlediğini bilirdim. Aşırı izliyordu. Ben sadece Sherlock falan bakarken, kız bütün filmleri izliyordu yahu! Kafamda dönen düşünceler gölünde "Hatta sanırım sırf bu yüzden hoşlandım bu çocuktan. Yani, görünüşü de harika tabii, ama yönetmen olacak olması onunla ilgilenme isteğimi ikiye katladı," diyen Rosel'in yüzüne kocaman bir öpücük kondurasım gelmişti. Bu sırada gelen siparişlerimi aldım, Rosel'e "İstermisin? Ah, ben de öyle tahmin etmiştim," dedim ve premium hot chocolatemı içmeye başladım. "Yönetmen, ha? İyiymiş. Maaşı da çoktur onun," dedim alaycı ses tonumla. "Rosel. Yüzündeki ifadeye hastayım, biliyorsun değil mi? İyi oyuncu olduğunu biliyorum, hayatım. Tanıştırdığım hiç bir erkekte bu yüz ifaden yoktu," dedim ve diğer içeceğimi uzatarak, "İstersen içebilirsin, cidden," dedim. | |
| | | Violet Rivera
LINCOLN IV. SINIF
Rp Yaşı : on yedi. Lakap : V. Mesaj Sayısı : 421
| Konu: Geri: Two Perfection Cuma Eyl. 14, 2012 10:47 am | |
| "İstermisin? Ah, ben de öyle tahmin etmiştim," diyen Ell'e yüzümü buruşturarak cevap verdim ve başımı başka tarafa çevirdim. Ell kahvesinden birkaç yudum aldıktan sonra "Yönetmen, ha? İyiymiş. Maaşı da çoktur onun," dedi alaycı bir ses tonunda. Yüzümde bir sırıtışla gözlerimi devirdim ve tekrar telefonuma baktım. Hayır, mesaj gelmemişti ve gelmeyecekti! Kendimi kandırmayı bırakmalıydım artık. "Rosel. Yüzündeki ifadeye hastayım, biliyorsun değil mi? İyi oyuncu olduğunu biliyorum, hayatım. Tanıştırdığım hiç bir erkekte bu yüz ifaden yoktu," dedi ve diğer içeceğini eline aldıktan sonra bana uzattı. "İstersen içebilirsin, cidden," dedi. Ona neredeyse kusmak üzere olduğumu söylemeyi düşündüm, ancak bunun yerine gülümsedim ve başımı iki yana salladıktan sonra "Yok tatlım. Sağol. Ayrıca, tanıştırdığın hiçbir erkekte bu yüz ifadesine sahip olmamamın sebebi, o erkeklerle beni senin tanıştırmış olman! Alpha ile kendim tanıştım ve cidden, insan kendi kendine birileriyle tanışmalıymış." Bu uzun konuşmamın ardından derin bir nefes aldım ve gülümseyerek Ell'e baktım. "Hem, onun hakkındaki fikirlerim değişmeye başladı. Beni istemiyorsa peşinden koşturacak değilim." Tam bu sözleri söylediğimde masada durmakta olan telefonum titredi. Avına atlayan bir aslan gibi telefonu masadan kaptım. Kalbim deli gibi çarpıyordu. Telefon kilidini açtım ve Alpha'dan gelmiş olan mesajı okudum. Yüzümde mutluluk dolu bir sırıtış vardı. Daha önce ulaşamadığım için üzgünüm, bir projem üstünde çalışıyordum. Bugün Central Park'ta buluşur muyuz? Ara beni. Kilidi kapattım ve Ell'e tekrar baktım. Alpha beni bütün gün bekletmişti, şimdi sıra bendeydi. Onun beni bekletmesinin makul bir sebebi olabilirdi, ancak açıkçası bu umurumda bile değildi. Bekletmişti işte! | |
| | | Eloine H. Heaven
LINCOLN IV. SINIF
Belirgin Özellikler : cincır Rp Yaşı : on yedi buçuk Lakap : pıleygörl Mesaj Sayısı : 563
| Konu: Geri: Two Perfection Cuma Eyl. 14, 2012 11:04 am | |
| Başını iki yana sallayan Rosel'in manyak olduğunu düşünüyordum. Böyle, mükemmel bir şey nasıl reddedilirdi?! "Yok tatlım. Sağol. Ayrıca, tanıştırdığın hiçbir erkekte bu yüz ifadesine sahip olmamamın sebebi, o erkeklerle beni senin tanıştırmış olman! Alpha ile kendim tanıştım ve cidden, insan kendi kendine birileriyle tanışmalıymış." Kendimi kahkaha atmamak için zor tutmaya başlamıştım. Biraz da bozulmuştum, açıkçası. Ne vardı ki bulduğum erkeklerde? Arkada oturan da gayet hoştu mesela. Ha, sahi onun numarası neydi ki? "Hem, onun hakkındaki fikirlerim değişmeye başladı. Beni istemiyorsa peşinden koşturacak değilim," diyen Rosel işte şimdi ağıma düşmüştü. Kendi kendine trip atan kişiler, genelde hoşlandıkları için atarlardı. Rosel'in göz ucuyla baktığı telefonu tam elime alıp fırlatacakken telefon titreşti. Titreşimle birlikte uzanan Rosel'in eli -refleks gibi- telefonu eline alır almaz, parmaklarını çalıştırdı. Gözlerini pörtletmiş, mesajı okurken merakını gizleyemiyordum. Aynı şekilde gözlerimi pörtlettim ve bana bakan Rosel'e sırıttım. "Ee? Ne yazmış?" diye sordum heyecanla. Daha sonra da "Malım, pıtırım, canım. Neden mesaj yazmıyorsun, oğlum?" dedim kızgınlıkla. | |
| | | Violet Rivera
LINCOLN IV. SINIF
Rp Yaşı : on yedi. Lakap : V. Mesaj Sayısı : 421
| Konu: Geri: Two Perfection Cuma Eyl. 14, 2012 11:12 am | |
| "Ee? Ne yazmış?" Ell'in bu sorusuna kocaman bir gülümsemeyle karşılık verdim. Alpha'dan sonunda mesaj almış olmak beni gerçekten çok heyecanlandırmıştı. "Malım, pıtırım, canım. Neden mesaj yazmıyorsun, oğlum?" Ell'in bu kızgın hesap sorma şekline yüzümde rahat bir gülümsemeyle arkama yaslanarak cevap verdim. Artık Alpha mesaj atmıştı, elimdeydi! İlişkideki ezik kız değildim. Asla da olmayacaktım. Bu düşünceler zihnimden geçip giderken ürperdiğimi hissettim. Az önceki garip düşüncelere kapılan kız ben miydim? Ah, bir an önce kendime gelmem gerekiyordu. Ancak yine de Alpha'ya hemen mesaj atmamakta kararlıydım. "Tatlım, o beni saatlerce bekletti. Bence kendisi de biraz beklemeli!" Bu söylediğimin üzerine masada duran içeceklerden birini sonunda elime aldım ve büyük bir yudum aldıktan sonra içeceği tekrar masanın üzerine bıraktım. Ell'e kocaman gülümsedim ve "Pekala," dedim. "Dürüstlük zamanı. Alpha'nın mesaj atmış olması beni gerçekten mutlu etti. Ama sen de kabul et, sen de Maxxie'ye mesaj atmak istiyorsun!" Bu sözlerim üzerine muzurca gülümsedim ve kaşlarımı yukarı kaldırıp indirdim. Ell'e tekrar bu konuyu neden açtığımı bilmiyordum, galiba sadece dünyada birinden deli gibi hoşlanan tek kız olmayı istemiyordum. | |
| | | Eloine H. Heaven
LINCOLN IV. SINIF
Belirgin Özellikler : cincır Rp Yaşı : on yedi buçuk Lakap : pıleygörl Mesaj Sayısı : 563
| Konu: Geri: Two Perfection Cuma Eyl. 14, 2012 12:16 pm | |
| Yüzündeki gülümsemeye bir tane şaplatmak istemiştim. Nedeni, şuan dünyada olmamasıydı. Onu kaybetmek istemezdim, hani. "Tatlım, o beni saatlerce bekletti. Bence kendisi de biraz beklemeli!" Haklı olabilirdi fakat bir erkek böyle elde edilmezdi ki canım! Rosel sonunda içeceklerden birini ağzına götürmüş yudumlayıp geri bırakmıştı. "Pekala," deyince birden irkildim. Beni öldürmeye mi çalışıyordu bu kız? "Dürüstlük zamanı. Alpha'nın mesaj atmış olması beni gerçekten mutlu etti. Ama sen de kabul et, sen de Maxxie'ye mesaj atmak istiyorsun!" Gözlerimi faltaşı gibi açtım ve arkama yaslandım. "Tanrı aşkına, Rosel. Benim için sadece bir erkek. Sadece hoş bir erkek o kadar. Mesaj atsa da atasa da umrumda değil!" dememle birlikte telefonumun titreştiğini duyup hemen telefonumu kaptım. Kim bilir, belki de Kevin -adı değişti-'dandı. Baktığımda GG'nin bana video mesaj attığını gördüm. Şaşkınlıkla açtım ve Kevın'ın çiçek verdiği daha sonra da öpüştüğü bir kızla karşılaştım. "Lanet olsun, size! Hepiniz aynısınız!" diye bağırdım yüksek sesle.
En son Eloiné H. Heavén tarafından Cuma Eyl. 14, 2012 1:41 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
| | | Violet Rivera
LINCOLN IV. SINIF
Rp Yaşı : on yedi. Lakap : V. Mesaj Sayısı : 421
| Konu: Geri: Two Perfection Cuma Eyl. 14, 2012 1:38 pm | |
| "Tanrı aşkına, Rosel. Benim için sadece bir erkek. Sadece hoş bir erkek o kadar. Mesaj atsa da atasa da umrumda değil!" Ell'in bu sözleri üzerine yüzümde alaycı bir gülümsemeyle ellerimi iki yana kaldırdım ve "Tamam, öyle olsun bakalım," diye mırıldandım. Ancak o beni duymamış gibiydi, o sırada telefonu titremişti ve hemen gelen mesaja bakmıştı. Birkaç saniye içinde yüz ifadesinin meraklıdan sinirliye değişmiş olduğunu görünce Ell'e doğru eğildim ve merakla ona baktım. O ise "Lanet olsun, size! Hepiniz aynısınız!" Ell'in yüksek sesle bağırması üzerine etrafıma bakındım, birkaç kişi-bunlara garsonlar da dahildi-bize öfkeli ve huzursuz gözlerle baktıklarını gördüğümde umursamaz bir tavırla Ell'e döndüm. "Ne? Ne olmuş?" Sinirle telefonuna bakmakta olan Ell'e sabırsız bir şekilde baktım. Ardından oturduğum yerde ayağa kalkıp iyice Ell'in üstüne eğildim ve telefonu elinden kaptım. GG'den gelmiş olan ve muhtemelen o anlattığı Kevin ile ilgili olan haberi görünce bir an yüzüm asıldı. Ell bu çocuktan gerçekten çok hoşlanıyordu ve o gerizekalı en yakın arkadaşımın kalbini kırmıştı. Telefonu kilidini kapattıktan sonra sertçe masaya koydum ve Ell'in masada öylece kalakalmış ellerini tuttum. "İlla ki gerçek diye bir şey yok," dedim güçlü bir sesle. "Yalan haber de olabilir. Sana sinir olan biri yapmış olabilir bunu, eski bir resimdir belki, o resmi gönderen kişi yeni gibi gösteriyordur. Ell, hemen sinirlenme tatlım." Ona hemen üzülmemesini söyleyecektim, ancak bunun onu daha da altüst edeceğini bildiğimden, sinirlenme demek zorunda kalmıştım. Onu böyle görmek beni gerçekten çok çaresiz kılıyordu. | |
| | | | Two Perfection | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |