New York
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  



Asla gitmek istemeyeceksiniz...

Modern şehir hayatı temalı bir RPG sites. ile karşınızdayız. Her alanda minimum kural ile karakterlerinizi yaratıp yönetirken, hayalgüzünüzün sınırlarını zorlamanıza olanak sağlıyoruz.

♦ Aktif oldukları sürece açacağınız karakterlerin sayısında sınırlama yoktur.
♦ Yazacağınız Rp'ler için kelime/satır sınırlaması yoktur.



EN POPÜLER
ÖĞRENCİLER

1. Violet Rivera

2. Riley Romanov

3. Cher Burke

4. Eloine H. Heaven

5. Clark Davin

EN POPÜLER
YETİŞKİNLER

1. Edgard Davin

2. John Christopher Depp

3. Katy Perry

4. Miley Cyrus

5. Justin Randall Timberlake

ALNI AÇIK
ÇALIŞANLAR




New York City by CMarlow on Grooveshark

 

 Mesajların sonu nereye gider bilinmez.

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Halford Kingsley
COLUMBİA | FELSEFE | I. SINIF
Halford Kingsley


Rp Yaşı : 19
Lakap : Hall, Half, (Halfié, just cher)
Mesaj Sayısı : 133

Mesajların sonu nereye gider bilinmez. Empty
MesajKonu: Mesajların sonu nereye gider bilinmez.   Mesajların sonu nereye gider bilinmez. EmptyPtsi Şub. 04, 2013 5:45 am

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] & [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Cep telefonu mesajlarının devamıdır efenim. Liselilerimizin tatil yaptığı yerle New York arasında ne kadar mesafe olduğunu düşünmeden atladığımız için buraya açıyoruz^^
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Halford Kingsley
COLUMBİA | FELSEFE | I. SINIF
Halford Kingsley


Rp Yaşı : 19
Lakap : Hall, Half, (Halfié, just cher)
Mesaj Sayısı : 133

Mesajların sonu nereye gider bilinmez. Empty
MesajKonu: Geri: Mesajların sonu nereye gider bilinmez.   Mesajların sonu nereye gider bilinmez. EmptyPtsi Şub. 04, 2013 6:15 am

"You're no good for me
Benim için uygun değilsin
Baby you're no good for me
Bebeğim sen benim için uygun değilsin
You're no good for me
Benim için uygun değilsin
But baby I want you, I want
Ama bebeğim seni istiyorum.

Diet mountain dew, baby, New York City
Diyet mountain dew* bebeğim New York şehri
Never was there ever a girl so pretty
Daha önce burada bu kadar tatlı bir kız yoktu
Do you think we'll be in love forever?
Bizim sonsuza kadar aşık olacağımızı düşünüyor musun?
Do you think we'll be in love?
Aşık olacağımızı düşünüyor musun?"



Elimdeki telefonu yan koltuğa fırlatıp yola odaklandım. Artık yoldayken, kimse beni rahatsız edemezdi. Hızımı biraz düşürdüm, zaten erimiş karlarla kayganlaşan yolda, şehrin göbeğinde kargaşa yaratmak istemiyordum. O kadar çok düşünüyordum ki kolumu kapının kenarına koyup, hafifçe kıvrılmış işaret parmağımın eklemini ısırdığımı fark etmemiştim. Radyoda çalan şarkı beni kendime getirdi. Kaşlarımı çatıp bir süre dinledikten sonra elim sinirlice kapama düğmesine ulaştı. Son zamanlarda, sevgililer günü yaklaştığı için radyo istasyonlarının hepsi sevgi dolu sözlerle bezenmiş parçalar çalıyordu. Bir an önce, on dört şubatın geçmesini istiyordum çünkü bu saçmalık daha fazla katlanılacak gibi değildi.

Sonunda Cher Burke'un babasına ait olan kime-sorsanız-bilir oteline yaklaştığımda arka sokaklardan birine park ettim. Sıcacık arabamdan çıktığımda istemsizce titredim ve ellerimi paltomun cebine sokup hızlı adımlarla zaten her yeri gökdelenlerle kaplı şehirde bana lazım olanına doğru yürümeye başladım. Kingsley'lerin verdiği her özel yemekten çıkarken yüzümü flaşlardan koruyormuşum gibi başımı iyice eğdim. Bu sefer korunmak istediğim kuru soğuk ve hafif hafif yağan kardı.

Koca döner kapıdan içeri girdiğimde derin bir nefes aldım. Yeniden ısınmış ortama girmek beni rahatlatmıştı. Saçlarımdan kurtulmak için saçlarımı her zamanki gibi şöyle bir karıştırıp etrafıma bakındım. Sanırım Cher'e tekrar mesaj atmam gerekti. Son kez bakındım. İleride, lobideki koyu kırmızı koltuklardaydı. Muhtemelen elinden hiç indirmediği viski bardağıyle birlikte, en fazla yirmi yaşında genç bir adamla konuşuyordu. Başımı kendimden emin bir şekilde iki yana sallayıp güldüm ve yanlarına yürümeye başladım. Elim genç adamın deri ceketini sıvazlamadan önce Cher'in iri gözleri yukarı kalkıp yüzümü buldu. Ona sırıttım ve yarım bıraktığım işi yapıp gencin sırtını sıvazlayıp karşısına, Cher'in yanındaki süet koltuğa oturdum. "Eee nasıl gidiyor?" dedim gülümsemekten çekinmeyerek. Ve ikisine baktım.


Out:
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Cher Burke
NYADA | OPERA | I. SINIF
Cher Burke


Belirgin Özellikler : I wanna dance and drink vodka.
Rp Yaşı : 19
Lakap : Queen, C.Q.
Mesaj Sayısı : 745

Mesajların sonu nereye gider bilinmez. Empty
MesajKonu: Geri: Mesajların sonu nereye gider bilinmez.   Mesajların sonu nereye gider bilinmez. EmptyPtsi Şub. 04, 2013 6:41 am

Otelin lobisine indiğimden beri iç bardak viski içmiştim bile. Ama bu daha ısınma turuydu, o kadar kolay sarhoş olmazdım. Hele bu durumda. Eğer içkiden başka beni ısıtmaya hevesli bir şey varsa asla sarhoş olmazdım. Elimi saçlarımın içinden geçirdim ve her tarafa yayılan karamel kokusunu içime çektim. Yoğun ve muhteşemdi. Gülümseyerek gözüme kestirdiğim bir kan kırmızısı koltuğa doğru ilerledim. Bu kadar sesin içinde bile Nine West botumun tıkırtılarını duyabiliyordum. Koltuğa ulaşınca kendimi zarif bir şekilde koltuğa bıraktım. Hızlıca muhteşem bacaklarımı üst üste attım. Hafifçe gözlerimi kıstım ve her yeri kraliçeymiş gibi izlemeye başladım. Gibi fazla oldu, ben zaten Burke kraliçesiyim. Elimi kadife kumaşa sürttüm ve gülümsedim. Bu koltukların tasarımını -ve lobinin çoğunu- ben tasarlamıştım. Garson işaretimle bir bardak daha viski getirdi. Yakıcı tadı ve sert kokusuna bayılıyordum. Yanıma yaklaşmaya başlayan mavi gözlü çocuğa gülümsedim ve dudağımı ısırdım.

Mavi gözlü çocuk -Charlie- ile konuşmak eğlenceliydi. Aramızda altı yaş falan vardı ama bunu pek taktığımın söylenemezdi. Numarasını verdiğinde gülümsedim ve onu arayacağımı söyledim. Belki arardım... Yeni oyuncaklar işime yarayabilir sonuçta. Birden yanı başımda hareketlilik hissedince arkama doğru döndüm. Half ile göz göze geldiğimizde gülümsedim. O ise karşımdaki koltuğa oturmuştu. "Eee nasıl gidiyor?" dediğinde dudağımı ısırdım ve yanımdaki çocuğa gülümsedim. Gitmesi gerektiğini elimle gösterdiğimde hafif bozuldu ama bir şey demeden kalktı. Gülümseyerek Half'a doğru hafifçe eğildim. "İçkili Halfié. Ve 15 dakika tebrikler belki bunun için bir öpücük koparabilirsin." dedim ve göz kırpıp sırıttım. Üstümde uzun bir kazak vardı sadece. Su yeşili uzun bir kazak ve ince siyah çoraplar. Ah kesinlikle böyle giyinmeyi seviyorum. Kazağımın kolunu hafifçe çekiştirdim ve elindeki viski bardağına baktım. "Umarım eski günlerdeki performansını kaybetmemişsindir Halfié." dedim. Ona böyle seslenen tek kişiydim. Bundan nefret ediyordu. Gülümsemem genişledi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Halford Kingsley
COLUMBİA | FELSEFE | I. SINIF
Halford Kingsley


Rp Yaşı : 19
Lakap : Hall, Half, (Halfié, just cher)
Mesaj Sayısı : 133

Mesajların sonu nereye gider bilinmez. Empty
MesajKonu: Geri: Mesajların sonu nereye gider bilinmez.   Mesajların sonu nereye gider bilinmez. EmptyPtsi Şub. 04, 2013 7:16 am

Kendime hatırlatmam gerek ilk şey, dudağını ısırdığında işe lobi gibi herkese açık bir yerde başlamamak olacaktı. Kafasını çevirip yanındaki çocuğa gülümsedi ve elini kaldırıp onu kovarmışçasına bir kere salladı. Bu halini sevmiştim. Başkası yerine beni tercih ediyor oluşu hoşuma gidiyordu. Kahkahamı gürültülü bir boğaz temizlemeye dönüştürürken önüme baktım ve koltukta biraz kaykıldım. Çocuk uzaklaştığında tekrar Cher'e baktım. Hafifçe bana eğilip, duymakta hiçte zorlanmadığım bir sesle konuştu. "İçkili Halfié. Ve 15 dakika tebrikler belki bunun için bir öpücük koparabilirsin." Halfié. Harika. Yine başladık. Bu kızı görmeyeli özlemiştim. "Umarım eski günlerdeki performansını kaybetmemişsindir Halfié." Viski bardağı, bacağının üstünde duran elindeydi. Hemen kapıp geri çekildim ve bardağı dudaklarıma götürdüm. "Senden öpücük koparmak için buraya on beş dakikada gelmeme gerek yok." Viski aşağı inerken her zamanki gibi boğazımı ısıtmıştı. Yeni fark ettiğim karamel kokusu da ortama iyi gitmiyor değildi. "Ya da daha fazlasını almak için." Onu bakışlarımla soymaktan çekinmezce gözlerimi üzerinde gezdirdim. Tek kusur, su yeşiliydi. Su yeşili yerine egomdan hiç ödün vermeden gözlerimin yeşilini tercih ederdim. Fakat hakkında çok şey bildiğim Cher her zamanki gibi çirkin görünmeyi başaramıyordu. İstese de çirkin görünemeyecek gibiydi. "Aslında performansımı merak ediyorsan, onun için buradayım zaten. Bana fazla istekli geldin." Sırıtmak yerine, yarım ağız güldüm ve artık bana ait olan bardağı ağzıma yaklaştırıp dibine baktım "Bir şekilde sarhoş olmam gerek." dedim son yudumu alırken. Cher 'Bir Şekilde'yi anlayabilecek kapasiteden çok daha genişine sahipti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Cher Burke
NYADA | OPERA | I. SINIF
Cher Burke


Belirgin Özellikler : I wanna dance and drink vodka.
Rp Yaşı : 19
Lakap : Queen, C.Q.
Mesaj Sayısı : 745

Mesajların sonu nereye gider bilinmez. Empty
MesajKonu: Geri: Mesajların sonu nereye gider bilinmez.   Mesajların sonu nereye gider bilinmez. EmptyPtsi Şub. 04, 2013 8:10 am

Elimdeki bardağı kaşla göz arasında dudağına götürdüğünde gözüm masadaki kendi bardağına kaydı gözüm. Boştu, eskisi kadar iyi yuvarlıyordu. Gülümsedim. Senden öpücük koparmak için buraya on beş dakikada gelmeme gerek yok." dediğinde melodik bir kahkaha attım. Bu çocuğun egosu benim ki ile yarışabilirdi. Tabii kaybederdi ama yarışabilecek kadar egoistti. "Ya da daha fazlasını almak için." Gözleri üzerimde dolaşırken gülümsedim. Yeşil gözleri hafif kısıktı ve arzu ile bakıyordu. Gülümsedim. "Aslında performansımı merak ediyorsan, onun için buradayım zaten. Bana fazla istekli geldin." dediğinde kaşlarımı havaya kaldırdım. Sonrasında gülümsedim. Bardağımı çaldığı için ona kötü bir bakış attım. Yarım bir şekilde güldü, ortaya çıkan gamzesi porselen teninde çok çekici görünüyordu. Bardağı dudaklarına götürmeden önce dibine bir bakış attı. "Bir şekilde sarhoş olmam gerek." dediğinde kahkaha attım ve dudaklarımı ıslattım. Sonrasında ayağa kalktım ve kazağımı hafifçe çekiştirdim. Ona doğru baktım. "Sarhoş olmak istiyorsan dairemde bir kasa viski var, hem buradan daha sıcak." dedim ve o daha yerinden kalkmadan yürümeye başladım. Arkamdan geldiğini bilmek için arkama bakmama gerek yoktu. Parfümnün kokusu burnuma doluştu bile. Asansörün önünde kapısının açılmasını beklerken gülümsedim ve dudağımı ısırdım. "Hiç değişmemişsin Halfié gene aynı ego."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Halford Kingsley
COLUMBİA | FELSEFE | I. SINIF
Halford Kingsley


Rp Yaşı : 19
Lakap : Hall, Half, (Halfié, just cher)
Mesaj Sayısı : 133

Mesajların sonu nereye gider bilinmez. Empty
MesajKonu: Geri: Mesajların sonu nereye gider bilinmez.   Mesajların sonu nereye gider bilinmez. EmptyPtsi Şub. 04, 2013 8:49 am

"Sarhoş olmak istiyorsan dairemde bir kasa viski var, hem buradan daha sıcak." Hazır ayaktayken, benim için dans edip etmeyeceğini sormak gelmişti içimden ama bunu yaparsam Cher'e zahmet vermeden, kendi kendime otelden çıkmam gerektiğini biliyordum. Beni çekmek için sarf ettiğinden emin olduğum sözler karşısında küçük bir kahkaha attım. O ise arkasına dönüp asansöre doğru yürümeye başladı. Kim olursa olsun, onu takip etmeyeceğim hakkında bir iddiaya girerse yanılırdı. Parasını kesinlikle kaptırırdı. Ciddi bir ifade takınıp yerimden kalktım ve peşine düştüm. Her zamanki gibi, kendinden oldukça emindi. Onunla geldiğimi biliyordu ve benden tarafa bakmıyordu bile. Zarif ellerinden birini uzatıp, asansörü çağıran düğmeye bastığında beklemeye başladık. "Hiç değişmemişsin Halfié gene aynı ego." Söylediğine karşılık vermek yerine susmayı tercih ettim. Gerçeği söylediğimi o da biliyordu. Egosu kendinden daha mükemmel bir yaratığı kabullenemeyecek kadar kabarıktı. Ya da dediği gibi, bu sözden sonra böyle bir yorum yapabiliyorsam gerçekten ben de en az onun kadar egoisttim. Fakat hala, söylediklerimin gerçekler olduğunu düşünüyordum. Sonunda asansör geldi ve çelik kapılar açıldı. Elimi uzatmamı bile beklemeden kendisi önden girdi. Bu haline gülmeden edemedim. Cher çok çekici biriydi. "Beni görmeyeli unutmuşsun, güzelim. İkimiz de, sarhoş olmak için daha iyi yöntemler biliyoruz. Viski..." kelime arıyordum. Omuzlarımı silkip ona döndüm. Yüzümde zafer gülümsemesi vardı. "Yanında karşı cinsin varsa basit." Bir adım ona ilerlediğimde, o da bir adım geri gitti ve sırtı asansörün çelik kaplamasıyla buluştu. Başımı ona eğip, dudağının kenarına küçük bir öpücük kondurdum. Romantik filmlerdeki asansör klasiğini bilirsiniz. Hatta o asansörde kamera olur. Umurumda değil, burası Ne York ve her asansörde kamera var, ayrıca her yerde sevişme peşinde olan insanlar da var. Bay Burke'un kızına -eğer çok para ödeyen müşterileri yoksa- kral dairelerinden birini ayıracağını biliyordum. Yolculuk gökdelenin tepesineydi. Daha çok vaktimiz vardı. Bir kez daha gülüp, her ısırdığında dişlerini kıskandığım dudağı öpmeye başladım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Cher Burke
NYADA | OPERA | I. SINIF
Cher Burke


Belirgin Özellikler : I wanna dance and drink vodka.
Rp Yaşı : 19
Lakap : Queen, C.Q.
Mesaj Sayısı : 745

Mesajların sonu nereye gider bilinmez. Empty
MesajKonu: Geri: Mesajların sonu nereye gider bilinmez.   Mesajların sonu nereye gider bilinmez. EmptySalı Şub. 05, 2013 12:28 pm

Asansörün kapıları ağır ağır açılırken kendimi içeri attım. Arkamdan Halfié'nin melodik kahkahasını duyabiliyordum. Hafifçe gözlerimi devirerek ona doğru döndüm. Dudakları alaycı bir sırıtışla yukarı kıvrılmıştı, ama bana değil şu an kapanan kapılara bakıyordu yeşil gözleri. Kapı kapandığında ve asansör en tepeye çıkmaya başladığında konuşmaya başladı. [color:06cd= cyan]"Beni görmeyeli unutmuşsun, güzelim. İkimiz de, sarhoş olmak için daha iyi yöntemler biliyoruz. Viski..." sözünü yarıda kesmişti, kelimeyi arıyor gibi bir hali vardı. Hafif aralık dudaklarına gözüm takılınca dudaklarımı ıslattım. Omuz silkerek bana döndü. Yüzüme bir zafer ifadesi oturtmuştum bile. [color:06cd= cyan]"Yanında karşı cinsin varsa basit." dediğinde yüzünde çoğu zaman oluşan arsız gülümsemelerinden biri vardı. Hafif alaycı bir ses çıkarttım. Bana doğru yaklaşınca otomatikman geriye bir adım attım. Sırtım asansörün pürüzsüz yüzeyine değdiğinde gözlerimi gözlerine kitledim ve gülümsedim. Sonrasında gülümseyerek dudağımın kenarına hafif bir öpücük kondurdu. Gözlerimi devirdim ve dudağımı ısırarak ona baktım. Bu kadarcık mı? bakışımdı bu aslında. Güldü ve bu sefer dudaklarını dudaklarıma bastırdığında ne dediğimi anlamış olduğunu fark ettim ve gülümsedim.

Kollarını belime dolayıp beni iyice kendisine çektiğinde benim ellerim saçlarındaydı. Nefeslenmek için hafif geri çekildiğinde dişlerimin arasındaki alt dudağını bıraktım. Sonrasında yüzümde sinsi bir gülümseme belirdi. "Asansörde yakalanırsak hoş olmaz, burayı sevmiştim oysaki." dedim ve kollarının arasından sıyrıldım. Yüzünde oluşan "şekeri elinden alınmış çocuk ifadesi" yüzünden hafif bir kahkaha attım. Asansörün kapısı açılıp içeri bir sürü insan doluşurken biz dışarı çıktık. Tabii ki de en geniş ve lüks kral süiti benimdi. Kapıyı açtıktan sonra gülümsedim ve o içeri girince ayağımla kapıyı kapattım. O bana beklentiyle bakarken koltuğun yanında viski şişesini yakalayabileceği şekilde ona fırlattım. "Sarhoştum mazeretini unutmamak gerek tabii."dedim dudağımı ısırarak.


En son Cher Burke tarafından Perş. Şub. 07, 2013 5:19 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Halford Kingsley
COLUMBİA | FELSEFE | I. SINIF
Halford Kingsley


Rp Yaşı : 19
Lakap : Hall, Half, (Halfié, just cher)
Mesaj Sayısı : 133

Mesajların sonu nereye gider bilinmez. Empty
MesajKonu: Geri: Mesajların sonu nereye gider bilinmez.   Mesajların sonu nereye gider bilinmez. EmptyÇarş. Şub. 06, 2013 5:41 am

Bana karşılık verince, ellerimi belime dolayıp onu kendime çektim. Elleri saçlarıma çıkarak buklelerimle oynamaya başladı. Alt dudağımı dişlerinin arasına geçirdiğinde boğazımdan yükselen iniltiyi derin bir nefese dönüştürdüm. Dudaklarının tadı, sürdüğü rujun rengiyle doğru orantılıydı. Vişne gibi. Gözlerim kapalı olsa bile gülümsediğini yüzüme çarpan ılık nefes yüzünden fark edebilmiştim. "Asansörde yakalanırsak hoş olmaz, burayı sevmiştim oysaki." Ve birden kollarımın arasından çıkıp gitti. Çok memnun kaldığımı söyleyemem. Yüzüme bakıp kahkaha attı. Arkama dönüp aynada yüz ifademe baktım ve bende onunla birlikte güldüm.

Sonunda asansör durmuştu. En yukarıdaki katlardan birindeydik. Kapılar açıldı ve insanlar içeri doluşmaya başladı. Cher bana göre daha küçük olduğu için kolayca geçebilmişti fakat ben az önce ayağına bastığım annem yaşındaki kadından özür diledim. Sonunda altın rengine boyanmış sayılı kapılardan birinin önünde durup elindeki kartı okutup kapıyı açtı. Bir süre birbirimize sinsi bir şekilde baktık ve ben içeri girdim. Sola doğru kıvrılan dairenin bu kısmı bile devasaydı. Yer, kırmızı kaplama halıydı ve perdelerde öyleydi. Koyu renk ahşaptan yapılma yatak direklerinin kenarlarından aşağıya, yine kırmızı kadife perdeler iniyordu. Bir an burayı sadece seks için kullanıp kullanmadığını düşünmeye başladım. Fazla sıcaktı ve aşağıdaki karamel kokusu burada daha yoğundu. Sonra aklıma dank etti. Bu otelin tasarımında Cher'in parmağı vardı. Kırmızıya ve şu bol karamelli çikolatalara ilgisi otele bile taşmıştı.

Çoktan ısındığım için paltomu çıkarıp bir kenara bıraktım. Arkamı döndüğüm anda odanın ışıkları kapandı ve kapının kilitlendiğine dair o bilindik tıkırtı sesi geldi. "Sarhoştum mazeretini unutmamak gerek tabii." Nereden geldiğini bilemediğim viski şişesini yakalamaya çalıştım. Neyse ki son anda tutabilmiştim. Sıkıca kapalı kapağı açtım ve bardağa bile ihtiyaç duymadan kafama diktim. Sonra şişeyi ona uzattım ve o da bir yudum aldı. Cam duvardaki kırmızı perdeler kapalı değildi. New York'un ışığı, loş ortamı başarıyla sağlamıştı. Elimi yanağına götürüp, parmaklarımın dış tarafını pürüzsüz yanağında gezdirdim. Kendini kaptırıp, elini yanağıma dayasa tüm ortamın içine edebilirdi fakat tabii ki bunu yapmadı. O da aşık olmazdı. Asla. Bu kadar çok ortak yön hoşuma gidiyordu. Sonunda baş parmağımla çenesini kavrayıp başını yukarı kaldırdım. Kulağına doğru eğilip fısıldadım. "Çok güzelsin." Nefesin boynunu yalayıp geçmiş olacak ki, kollarımın arasında titredi. Narin olmalarına dikkat ederek, kulağının başladığı yerden dudaklarına kadar, tek yanağını öpücüklere boğdum. Tabii 'Güzel olduğumu biliyorum.' gibi bir şeyler söylerdi. Ve ben kendini beğenmiş haline tekrar gülerdim. Bu sefer asansörde yaptığı -ve benim cinsel işkence olarak gördüğüm- şeyi yapıp alt dudağını hafifçe ısırıp çektim. Ellerimi, şimdi loş ışıkta gözlerimle aynı yeşili alan kazağının altından geçirip beline sardım. İşaret parmağım daha önce sadece bir gece geçirmemize rağmen hatırladığım gamzelerini arıyordu. Aşağıda tuttuğu şişeyi başımla işaret ettim ve zaten koltuğun yanında olduğumuz için onu oraya bıraktı. İçmek için daha çok vaktimiz vardı. Hem, şimdi içemeyecek kadar meşguldüm.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Cher Burke
NYADA | OPERA | I. SINIF
Cher Burke


Belirgin Özellikler : I wanna dance and drink vodka.
Rp Yaşı : 19
Lakap : Queen, C.Q.
Mesaj Sayısı : 745

Mesajların sonu nereye gider bilinmez. Empty
MesajKonu: Geri: Mesajların sonu nereye gider bilinmez.   Mesajların sonu nereye gider bilinmez. EmptyÇarş. Şub. 06, 2013 8:24 am

Işığı kapattığımda, o paltosunu çıkarıyordu. Gülümsedim o şişenin kapağı ile boğuşurken hafif adımlarla ona doğru ilerledim. Topuklarımın tıkırtısı yatak odasında yankılanıyordu. Tam önünde durdum ve omuzlarımı düşürdüm. Empire State'den yayılan ışık odayı aydınlatıyordu. Şişeyi bana uzattığında büyük bir yudum aldım. İçki boğazımı yakarken dudaklarımı yaladım ve hafif memnun bir ses çıkarttım. Şişe hala elimdeyken bana yaklaştı ve serin parmaklarını yanağımda gezdirdi. Hareket etmedim ve serin parmaklarının sıcak tenimde oluşturduğu haz verici duyguyla gözlerimi kapattım. Parmakları biraz aşağı kaydı ve baş parmağıyla çenemi yukarı kaldırdı. Kirpiklerimin arasında ona baktım. Kulağıma doğru eğildi sıcak nefesi boynumu ve omuzlarımı ısıtıyordu. Isıyla beraber irkildim. "Çok güzelsin." Bunu söyledikten sonra sıcak dudakları kulağımdan dudaklarıma kadar ateşten bir çizgi çizdi. Hafifçe bir ses çıkardım. Bunun üzerine hafifçe geri çekilip ukalaca gülümsedi. Elleri kazağıı hafifçe yukarı çekti ve çıplak belimi sardı. Baş parmaklarıyla sırtımı okşuyordu. Benim ellerim ise hala aşağıdaydı. Yüzünde hala o gülümsemenin bir izi varken alt dudağımı dişlerinin arasına alıp çekiştirdi. Sonrasında geri çekildi ve şişeyi işaret etti, biraz geri çekildim ve şişeyi koltuğun kenarına koydum. Sonrasında gülümsedim ve kazağımı çıkardım. O da gömleğini çıkarmakla uğraşıyordu. Öpüşmeye başladığımızda beni iyice kendine bastırmıştı. Ayağımda topuklu olduğu halde yanında kısa kalıyordum. Bunun nedeni onun uzun olmasıydı, benim kısa değil. Sonrasında beni koltuğun arkasına oturttu. Bacaklarımı beline dolamıştım, içkinin etkisi yavaşça beynime işlerken tırnaklarımı çıplak omzuna geçirdim.


Sabah


Dudağımda hissettiğim sıcaklıkla gözlerime açtım. Halfié gülümseyerek geri çekildi. Esnedim ve yataktan kalktım. Üstümde iç çamaşırlarım olduğu için hemen bir şeyler giyinmeyi dert etmedim. Esnedim ve dağınık saçlarımı ellerimle düzelttim. Sonrasında Halfiénin yanına gittim ve dudaklarına bir öpücük kondurup saçlarını karıştırdım. "Günaydın." dedim ve boynundaki morluğa sırıtarak baktım. Sonrasında ister istemez kahkahayı bastım.


En son Cher Burke tarafından Perş. Şub. 07, 2013 5:18 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Halford Kingsley
COLUMBİA | FELSEFE | I. SINIF
Halford Kingsley


Rp Yaşı : 19
Lakap : Hall, Half, (Halfié, just cher)
Mesaj Sayısı : 133

Mesajların sonu nereye gider bilinmez. Empty
MesajKonu: Geri: Mesajların sonu nereye gider bilinmez.   Mesajların sonu nereye gider bilinmez. EmptyÇarş. Şub. 06, 2013 8:59 am

Sabah, gözümü açmam için ısrar eden güneşle birlikte uyandım. Şöyle bir gerinip esnedim. Kendimi hiç yorgun hissetmiyordum. Çoğu sabah olduğu gibi şimdi tekrar evime gidecektim. Cher uyanmadıysa eğer işim kolaylaşacaktı. Ayağa kalkıp kotumu aradım. Yatağın ayak ucundan sarkıyordu. Bu sefer gömleğimi bulmaya çalışırken gözüme yatakta uyuyan biri takıldı. Biri diyorum çünkü bu Cher olamazdı. Bu kadar masum görünemezdi. Uyurken böyle mi görünüyordu yani? Alışık olmadığım masum ifadesinden kurtulmak için onu uyandırmaya karar verdim. Uyandırıp, bir işimin çıktığını söyleyip hemen giderdim. Ne diyecektim. Uyumaya dayanamadım mı? Bu gerçekten komikti. Elimi omzuna koyup onu biraz sarsacaktım ki bundan vazgeçtim. Dudaklarına eğilip şöyle rahat rahat, istediğim kadar öptüm ve kıpırdandı. Gözlerini araladı. Yüzümde olduğunun farkına bile varmadığım gülümsememle geri çekildim. Onu izlemek için. Giyinirken. Ya da giyinemiyorken. Böyle siyah çamaşırlarıyla daha güzel görünmüyor muydu?

Esneyip yanıma geldi ve dudaklarıma yetersiz gelen bir öpücük bıraktı. Ellerini saçlarımdan çektiğinde düzeltmek için uğraşmadım bile. "Günaydın." sırıtıp gözlerini biraz aşağı indirdi ve tam ardından, oda kahkahasıyla doldu. "Ne?" dedim anlamamış gibi ve ben de sırıttım. Elim boynuma gitti. "Ah, morluk demek." Tıpkı dün gecenin başlangıcı gibi, hareketlerimi yavaşlattım ve çenesinden tutup başını tekrar yukarı kaldırdım. Gözlerimi kısıp başımı yana eğdim ve ona baktım. Bir de işin içine düşünüyormuş havası veren büzülmüş dudaklarım girdiğinde karşı konulmaz göründüğümü biliyordum. "Sanki sende yok Burke." Kaşları çatılmıştı, herhalde güzel görünmesi şart olan bir kız boynundaki küçük morlukları istemezdi. Aynanın başına gitmek için geri çekildiğinde onu kendime çektim. "I-ım," dedim başımı iki yana sallayıp. "Bırak nerede olduklarını ben göstereyim." başımı eğip, sırasıyla, iki tane morluğu sertçe bir daha emdim. Geri çekilip işaret parmağımla dokundum "Burada, ve burada." Şimdi bana sinirlenecekse bile bunu yapamayacaktı çünkü onu etkilemiştim. Gömleğimi alıp üstüme geçirdim. Gitmesem iyi olacaktı. Cher'le eğlenebilirdim.

Ellerini saçlarının arasından geçirip dün üstünde olan kazağına uzandı. Kıkırdayıp ondan önce oraya koştum ve kazağını elime aldım. "Neden giyiniyorsun ki Cher?" dedim gülerek. "Böyle daha iyi görünüyorsun." Sinirlice bana doğru yürümeye başladı. Ben geri geri gidiyordum. "Ver şunu Halfié!" diye bağırdı. Gülüp başımı iki yana salladım ve kolumu geriye uzattım. Sonra daha ne olduğunu anlayamadan zıplayıp bacaklarını bana doladı ve kazağını almak için uzandı. Ciddi anlamda savaşıyorduk fakat ben katıla katıla gülüyordum. "Hadi! İstiyorsan al kazağını!"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Cher Burke
NYADA | OPERA | I. SINIF
Cher Burke


Belirgin Özellikler : I wanna dance and drink vodka.
Rp Yaşı : 19
Lakap : Queen, C.Q.
Mesaj Sayısı : 745

Mesajların sonu nereye gider bilinmez. Empty
MesajKonu: Geri: Mesajların sonu nereye gider bilinmez.   Mesajların sonu nereye gider bilinmez. EmptyÇarş. Şub. 06, 2013 4:00 pm

Ben gülerken Halfié ne olduğunu kavramaya çalışıyordu. Eli boynuna gittiğinde "Ah, morluk demek." dedi dedi ukalaca. Gülümsedim. Sonrasında baş parmağıyla çenemi geriye doğru ittirdi ve boynumu incelemeye başladı. Yüzündeki ifadeye gülmemek için dudaklarımı ısırdım. [color:4077= cyan]"Sanki sende yok Burke." dediğinde kaşlarım havaya kaktı. Morluk mu? Lanet. Nerelerde olduğunu görmem gerekiyordu. Eğer çok yukarılardaysa hemen kapatıcımı bulmalıydım. Aynaya doğru gidecekken ben tuttu ve kendine çekti. Arkamda duruyordu. Nefesi boynumu ısıtıyordu. Morluklar nefesi ile beraber hafifçe sızlamıştı. [color:4077= cyan]"I-ım," başını iki yana salladığında bukleleri boynumu gıdıkladı. "Bırak nerede olduklarını ben göstereyim." dedi ve boynumda az önce hafifçe sızlayan iki noktayı sertçe emdi. Acısada bu haz vermişti. Dudaklarımı ıslattım. Az önce belimde olan eli morluklara dokundu. [color:4077= cyan]"Burada, ve burada." dediğinde gülümsedim. Sonrasında ondan uzaklaşıp kazağıma doğru hareketlendim. Ama Halfié benden hızlıydı. [color:4077= cyan] "Neden giyiniyorsun ki Cher?"dediğinde yüzünde arsız sırıtışlarından biri vardı. [color:4077= cyan]"Böyle daha iyi görünüyorsun." dediğinde ona doğru bir adım attım. O ise geriliyordu. "Ver şunu Halfié!" diye bağırdığımda gülümsemesi genişledi. Elini yukarı kaldırıdı ve benim erişemeyeceğim bir yükseklikte salladı.

Tek hareketle yere serilmesini sağladım ve üstüne çıktım. O ise hala gülüyordu. [color:4077= cyan]"Hadi! İstiyorsan al kazağını!"dediğinde homurdandım. Sonrasında aklıma gelen fikirle gülümsedim. Kazağıma ulaşmaya çabalamayı bıraktım ve dudağına sert bir öpücük kondurdum. Beni direk kendine bastırıp öpmeye başladı. Gözleğinin düğmelerini hızlıca çözdüm. Eli sütyenimin kopçasına giderken gömleği elimde ayağa kalktım ve zafer kahkahası attım. Gözleğini üzerime geçirdim ve o ayağa kalkmadan aramıza büyük bir mesafe koydum. "Bende daha iyi duydu kabul et!"dedim ve gene bir kahkaha patlattım.


En son Cher Burke tarafından Perş. Şub. 07, 2013 5:15 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Halford Kingsley
COLUMBİA | FELSEFE | I. SINIF
Halford Kingsley


Rp Yaşı : 19
Lakap : Hall, Half, (Halfié, just cher)
Mesaj Sayısı : 133

Mesajların sonu nereye gider bilinmez. Empty
MesajKonu: Geri: Mesajların sonu nereye gider bilinmez.   Mesajların sonu nereye gider bilinmez. EmptyPerş. Şub. 07, 2013 9:12 am

Yere düştüğümüzde ona sırıtıyordum. Bir an bana karşılık verdi sandım fakat bu kesinlikle aklıma-bir-şey-geldi gülümsemesiydi. Bana eğilip dudaklarını sertçe dudaklarıma bastırdığında her şey aklımdan uçup gitti. Yanlış anlamayın, aşık olmaktan bahsetmiyorum. Düğmelerimi açmaya başladığında, benim çıkarmam için ortalıkta bir kazağı falan yoktu. Yüzümdeki muzip sırıtmayla birlikte elim sırtına gidip, sutyeninin kopçasını aradı. Tam, 'yeniden başlıyoruz' diye düşünmeye başlarken üstümden kalkıp odanın içinde bakınmaya başladı. Dirseklerimin üzerinde doğruldum, tam onu tutacaktım ki koltuğun bir kenarından sarkan gömleğimi alıp üstüne geçirdi. Daha da uzaklaşıp "Bende daha iyi duydu kabul et!" dedi. Hiç bozuntuya vermedim. Onu, yaşı ilgi alanıma giren çoğu kadına yaptığım gibi baştan aşağı süzdüm. Tamamen oturur hale gelip yerde bağdaş kurdum. "Bence de sende daha iyi durdu." dedim en karanlık sesimi kullanmaya gayret ederek. Gözlerimi kısıp ona baktım. Dik duruşunu bozmuş, ağırlığını tek bacağına vermişti. "Ama," dedim dudaklarımı düş bir çizgi haline getirip. Ayağı kalkıp ona doğru yürümeye başlamamla o da yürümeye başladı. "Şimdi gitmem gerek ve dışarı gömleksiz çıkarsam otelde bir oda kiralamak zorunda kalırım. Başka biri için. Benlik bir durum yok, sanırım kim olsa üstüme atlar. Ne dersin sence otelinizin hizmeti iyi mi?" Söylediklerime kanmamıştı. Bıkkınlıkla dudak büzdü. "Hadi Cher, seni yakalayabileceğimi biliyorsun. Yakalarsam iyi şeyler yapmam." dedim yüzümdeki sırıtışla. Bana dil çıkarttı. Bana. Dil. Çıkarttı. Sen şimdi görürsün Cher Burke!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Cher Burke
NYADA | OPERA | I. SINIF
Cher Burke


Belirgin Özellikler : I wanna dance and drink vodka.
Rp Yaşı : 19
Lakap : Queen, C.Q.
Mesaj Sayısı : 745

Mesajların sonu nereye gider bilinmez. Empty
MesajKonu: Geri: Mesajların sonu nereye gider bilinmez.   Mesajların sonu nereye gider bilinmez. EmptyPerş. Şub. 07, 2013 5:11 pm

Gömleğim düğmelerini sonuna kadar iliklerken hala kendi kendime gülüyordum. Halfié ise bağdaş kurmuş yüzüne düşen bukleye aldırmadan bana ukalaca bakıyordu. "Bence de sende daha iyi durdu." dediğinde sesine kötü çocuk havasını vermeye çalışıyordu. Ağırlığımı tek bacağıma verdim ve gözlerimi devirdim. "Ama," yavaş hareketlerle ayağa kalkıp yaklaşmaya başlayınca bende geri geri gitmeye başladım. Burası en büyük suitti daha çok gerileme imkanım vardı. "Şimdi gitmem gerek ve dışarı gömleksiz çıkarsam otelde bir oda kiralamak zorunda kalırım. Başka biri için. Benlik bir durum yok, sanırım kim olsa üstüme atlar. Ne dersin sence otelinizin hizmeti iyi mi?" Ben bunları yemem Halfié. Gözlerimi devirdim ve dudaklarımı gıcık bir şekilde büzdüm. Beni bu şekilde kandırabileceğini mi sanıyordu? Hadi ama. Daha iyisini yapabilirsin. "Hadi Cher, seni yakalayabileceğimi biliyorsun. Yakalarsam iyi şeyler yapmam." ddiğinde bir kahkaha attım. Çabuk pes etmişti bu sefer. Gülerek dil çıkarttım. Bir kaç saniye şaşkınca bana baktı ve sonra beni yakalamak için koşmaya başladı. Gülerek kaçtım. Oturma odasında aramıza masayı aldığımızda derin bir nefes aldım.

"İyi şeyler yapmayacağını bilecek kadar iyi tanıyorum seni, tabii benimde çok iyi şeylerden hoşlandığım söylenemez." dudağımı ısırdım ve derin bir kahkaha patlattım. Masanın sağına doğru hareket ettiğinde bir anlık şaşkınlık nedeniyle kaçamadım. Beni yakalayınca kollarının arasında sıkı sıkı tuttu. Çok hafif olduğum için beni hafifçe havaya kaldırmıştı. Kurtulmak için çırpınırken o ise pis pis sırıtıyordu. Aslında bende sırıtıyordum. Omzunu hafifçe dişlediğimde beni irkilerek bıraktı. Sırıttım ve parmağımı dişlediğim -ve hemen morarmaya başlayan porselen tenine- yere bastırdım. "Ah burası moraracak galiba, bunu hak ettin Halfié."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Halford Kingsley
COLUMBİA | FELSEFE | I. SINIF
Halford Kingsley


Rp Yaşı : 19
Lakap : Hall, Half, (Halfié, just cher)
Mesaj Sayısı : 133

Mesajların sonu nereye gider bilinmez. Empty
MesajKonu: Geri: Mesajların sonu nereye gider bilinmez.   Mesajların sonu nereye gider bilinmez. EmptyCuma Şub. 08, 2013 7:44 am

"İyi şeyler yapmayacağını bilecek kadar iyi tanıyorum seni, tabii benimde çok iyi şeylerden hoşlandığım söylenemez." Kaşlarımı kaldırıp dudaklarımı ıslattım. Çok yaramaz bir kızsın Cher. Ayrıca dudağını ısırdığında seni öpmek istiyorum. O gülmekle meşgulken masayı iki elimle tutmayı bırakıp onu yakaladım. Ayaklarını yerden kestim. Böylece kaçması zorlaşmıştı. Çırpındığı için gözlerimi kapatıp başımı geri attım. Saçları yüzümü gıdıklıyordu çünkü. Sonra omzumdaki acıyla kollarımı sertbest bıraktım. Beni ısırmıştı! Parmağını hemen koyu kırmızı rengini alan yere bastırdı. "Ah burası moraracak galiba, bunu hak ettin Halfié." Elimi omzuma koyup iyice incelemeyi kestim ve ona baktım. Ne yapacağımı tahmin etmesini istiyordum. Ama tek yaptığı aynı şekilde bana bakmaktı. Sırıtıp tek harekette onu kaldırdım ve masaya oturttum. Bacaklarını belime doladı. Elimi sırtına götürüp onu öpmeye başladım. Bana karşılık vermesine fırsat vermeden, çenesine, oradan boynuna indim. Dudaklarımın gezindiği yerler yanıyor gibiydi. Ya da ben çok sıcaktım. Elini saçlarıma görütüp biraz çekiştirdi ve kafamı kendisine bastırdı. Güldüm. "Şimdiki Halfié için. O ismi sevmediğimi biliyorsun." iz bırakacağımdan emin olduktan sonra başımı tekrar kaldırdım. Onu tekrar istiyordum. Gözlerine baktım. Olmazdı. Gitmeliydim. Bu sefer yüzümü elleriyle tutup beni öptü. "Kurtulamazsın. Daha bitmedi." diye mırıldandım ve tekrar boynuna eğildim. "Bu da az önceki ısırık için." nefesim onu gıdıkladığında kıkırdayıp başını eğdi. Bu sefer iz bırakmak istemiyordum. Dişlerimi pürüzsüz tenine sürttüm. Bu daha iyi bir etki bıraktı. Tam gömleğini unutuyordum ki elim düğmeleri açmak üzere ona doğru gitti. İşim bittiğinde gömleği yavaşça omuzlarından sıyırıp aniden geri çekildim. Kaşlarını çatmış bana bakıyordu fakat ben çoktan gömleği üzerime geçirmiştim. "Seni adi kurnaz köpek." diye söylendi bana. Uzaktan dudaklarımı büzüp ona öpücük attım. "Gidiyorum canım."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Cher Burke
NYADA | OPERA | I. SINIF
Cher Burke


Belirgin Özellikler : I wanna dance and drink vodka.
Rp Yaşı : 19
Lakap : Queen, C.Q.
Mesaj Sayısı : 745

Mesajların sonu nereye gider bilinmez. Empty
MesajKonu: Geri: Mesajların sonu nereye gider bilinmez.   Mesajların sonu nereye gider bilinmez. EmptyCuma Şub. 08, 2013 7:55 am

-SON-
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Mesajların sonu nereye gider bilinmez.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
New York :: new york :: gece hayatı-
Buraya geçin: