blow me one last kiss

aynadaki seksi görüntüsüne son kez baktı genç kız. UF NEDEN HEP SEKS OLMAK ZORUNDAYDI? annesinin ona bu denli kötü davranmasına şaşmamalıydı. genç kızın böyle çocuğu olsaydı, kendini asardı allah korusun. eline son model ayfon beş esini alıp, bu gece yapılacak olan maskeli partiye gitmek için yola çıktı. daha çok üst düzeylerde takılırdı tabiv ki, ÇÜNKÜ O ELOINE'Dİ. bu sefer canı böyle istemişti. neden mi? bir önceki cevaba bakmanızı öneririz.

deli gibi rengarenk olan mekana girmeden önce kıyafetiyle oldukça uyumsuz olmasına rağmen, deli gibi uyumlu olan kelebek maskesini takıp bara doğru ilerledi. müziğin ritmini içeri girer girmez tüm bedeninde hissetmeye başlamıştı. yakışıklı barmene doğru, müzik ritmine uygun bir şekilde ilerlerken; öpüşen, yiyişen, utanmasa blowjob yapacak olan çiftlere bakmamaya önem gösterdi. LANET OLASICA KAÇ GÜNDÜR BİRİYLE ÖPÜŞMÜYORDU? uf bunu gosip görl duysa bütün popisi sarsılırdı. gerçi herkesin bir popisi vardı. kafasındaki düşünceleri bir kenara bırakarak ilerlemeye devam etti genç kız. ilerledi, ilerledi, ilerdi.. şaka şaka çok ilerlemedi, kaç metrecikti sanki şu bar, yahu?

cep telefonunun titremesiyle kendine geldi, kendine telefonunu neden arka cebine koyduğunu bir daha hatırlatır mıydı acaba? popişinin titremesiyle gay olmadığını birkez daha anladı Lancelot. -bir aralar epey şüphe etmişti çünkü .s - gelen mesaj şirkette takıldığı popi arkadaşlarından biriydi. bir maskeli balo olduğunu söylüyordu ve Lance tabiki de gidecekti. feymliğin kokusunu şimdiden alabiliyordu.

en pahalı görünen ve en müko giysilerini üzerine geçirdikten sonra siyah düz bir maskeyle yollara düştü Lance. şimdiden ne tür bir kızla sürteceğini düşünüyordu. aslında pek mülayim çocuktu, öyle şeyler pek yapmazdı ama içindeki testosteronu da bastıramazdı, sonuçta içinde kan akan bir deliqanlıydı. bara girdiğinde dans pistinde adeta sevişen çiftler onu iyice horny bir hale sokmuştu. bu aslında o değildi, ona neler oluyordu, aman tanrım hayır hayır hayır. iyice soap opera moduna girmişken barın oralarda şapşal şapşal dolaşan kız gözüne çarptı. aman tanrım o nasıl bir popo nasıl bir vücuttu. salyası akıyordu sanki. Lance haydi bismillah diyerek kıza yöneldi.

elinde tuttuğu ve tabiv ki de baba parasıyla aldığı içkisini tam ağzına götürecekti ki, siktir dedi laciye dönük gözlerini karşıdan gelen genç çocuğa pörtleterek. daha sonra allah'a ikinci kez şükür etti, iyi ki yüzünde maskesi vardı. gerçi olmasaydı da tatlıydı. FAKAT BU HALİYLE, ASLA. pıleygörllüğün ona verdiği yetkiye dayanarak kendisine doğru gelmekte olan gence yer açtı kendince. şu sikko maske genç kızın her ne kadar görüş alanını kapatsa da, genç adamın seks akan gülüşünü kapatmaya yetmemişti. YETEMEZDİ. YETİRTMEZDİ. dirseklerinden destek alarak bara yaslanan Eloine, sonunda yanına gelen sekse bakıp her zamanki flörtöz gülümsemesini yerleştirdi yüzüne. "güzel maske." haydi ama, konuşmaya seleme ben eloine diye girmesini beklemiyordunuz değil mi? UF YILLARIN PILEYGÖRLÜYÜS PILİS.

kızın lafa "güzel maske." diye girmesiyle göt gülü kalan Lance şimdi kıza yanaşmış, adeta havalı ve zengin bir piç gibi sırıtıp onu süzüyordu. oysaki ne zengindi ne de piç. bir babası vardı onun. ölmemişti babası, resmini gösterebilirdi.

yine kendi kafasında sezercik aslan parçasına bağlamadan frene bastı Lance. "güzel vücut." dedi elini kızın sırtından kalçasına doğru indirerek. zengin bir piç olmak bunu gerektirirdi çünkü. adeta oha falan olmuştu aslında, bu kızı gece sonuna doğru indirebilirse yapamayacağı şey yoktu artık. allam sen büyüksün yarabbim diyerek olaya atladı. sonunda giden ya sexual tension'ı ya da erkekliği olacaktı ama hadi hayırlısıydı. "yalnız mısınız?"

allah'tan başka bir şey istesem olacakmış ya la, diyerek genç adamın etkileyici ses tonunu sindirdi içine. bu nasıl çirkin bir betimlemeyse, o kadar çileden çıkmıştı genç kız. LAN ÖPÜŞMÜYORDU KAÇ GÜNDÜR DİYORUZ. NE YAPSIN? genç adamın sorusu karşısında yapmacık bir kahkaha savurdu, her zamanki biç kahkahası olanından hem de. "tatlım, tatlım. sadece sesin bile beni etkilerken, sen başka erkekten mi bahsediyorsun? ah, çok şakacısınIZ." ız ekini bilerek bastırmıştı. çünkü ız yoktu. öyle bir dünya yoktu. cık, olmamıştı o ız. o daha çok odun Lancelot'un kullanacağı bir ekti. ek olmayadabilirdi, kötüydü kızımızın dil bilgisi. Lancelot'u düşününce kalbine sap... yok lan, hiçbir saplantı yoktu. çünkü Lancelot onu seviyordu. ve şu an konumuz kesinlikle o kendini beğenmiş, bencil kişilik değildi. konumuz karşısında duran taştı, taşın gülüşüydü, bedeninde dolaşan eliydi. İŞTE BUNLAR HEP SEKSTİ.

kızın direk biçleşmesi aslında Lancelot'un epey hoşuna gitmişti normalin aksine. normalde 'noluyo lan senle mi uğraşcam aq' der giderdi fakat bugün seksiydi. HORNY DİYOZ HORNY ALOOOO. sevişcekti illa yapcak bişi yoktu. utanmasa oracıkta soyunurdu yani.

kızın kendine yeşil ışık yakmasıyla adeta kelebek gibi uçarak ve arı gibi sokarak kızın belini iki eliyle kavradığı gibi kendine çevirdi. elinde sonunda işler seksti zaten. hiçbir şey söylemeden çilek dudaklarına yapışıp kaldı, gözlerinden kalbine aktı ve yar onun için adeta bu şehri yaktı. neredeyse aklını da alıyodu ama oksijensiz kaldığı için geri çekilmek zorunda kaldı. gelirken üzerine tam oturan pantolonu şu anda adeta iki beden daha küçük gibiydi VE SANIRIM HEPİMİZ BUNUN NEDENİNİ BİLİYORUZ.

Eloine kendisinden daha hızlı davranan genci kendi çapında takdir ederek, först kis tadındaki öpücüğün tadını çok beğenmişti. böyle yumuşak bir seks öpücüğüydü. sanki acemiymiş de, değilmiş gibi. ilk kez öpüyormuş da, çok öpmüş gibiydi. UF ÇOK SİKİMDİ. ama ikimizin de siki yoktu. olsun, karşısındakinin... susuyoruz. genç kız, dudaklarını ayırdıklarında boş bulunmuş olmalıydı ki ağzından çıkan küçük inlemeye mani olamadı. çok pis yatak canı çekmişti. ay, nasıl çekmişti ama. şu köşedeki siyah, deri koltuk bile şu an aklında fırıldak gibi dönen fantezileri için iyi bir yer sayılabilirdi. ellerini genç adamın omzuna yerleştirdikten sonra, kalçasını müziğin ritmine uygun bir şekilde sallamaya başladı. genç adamın karanlıktan ve maskeden pek belli olmayan gözleri birden parıldamaya başlamıştı. BİNGO! ikinci aşama, ikinci öpücüktü. dudaklarını genç adamınkilere yönelttiğinde, genç adamın eli genç kızın tişörtünün eteklerine gitti.

bir takım kalçalar oynamaya başladığında Lance dafuq olmuştu. çünkü kız dans etmiyor neredeyse dalgalanıyordu. böyle bir vücut olamazdı aman tanrım! çocuk iyice kendinden geçmiş, adeta kendisi değilmiş gibi hareket ediyordu. zaten kızdan çıkan küçük iniltiyle işler iyice birbirine karışmış, pipisiyle aklı yer değiştirmişti. ya da beyni direk pipisine gitmişti yoksa öbür türlüsü çok korkunç olurdu.

elleri kızın zaten kısacık olan eteğiyle oynarken adeta oda sıcaklığında bir gün bekletilmiş margarin gibi olmuştu ama havalı ve zengin piçliğini korumalıydı. bunun için konrtolü elden bırakmadan kızın boynunu ısırdı. neden böyle bir şey yaptığını bilmiyordu YOKSA O BİR VAMPİR MİYDİ. kendini adeta bir edvırd kalın gibi hissederken genç kız kendinden uzaklaştı. nooluyordu?! hoooop olmuştu adeta. kız nefes nefeseydi ona bakarken, aklından başka bir şeyler geçtiği belliydi. Lance maskenin ardından kızın koyu mavi gözlerini görebiliyordu ve canına tak etmişti artık! iki saattir öpüşürken burnuna batan maskeyi kızın yüzünden çıkarıp attı ve AMAN TANRIM.

boynunu ısıran dişlere daha fazla dayanamayacağını anladığında geri çekildi genç kız. gözleriyle; e hadi ama lan, nerede seks!! diye bağırıyordu adeta. adeta değil, bağırıyordu bildiğiniz. alla'm dedi, o nasıl dişti? genç adam bakışlarındaki seksi fark etmiş olmalıydı ki daha yakından görmek ve SEKSİN İÇİNDE KAYBOLMAK için maskeyi kızın yüzünden çıkardı. genç kız alt dudağını dişlerken, karşısındaki adamın şapşirik yüzüne bakıyordu. genç adamsa ağzını elli metre açıp öylece kıza bakmayı tercih etmişti. e, doğaldı. çünkü Eloine seks kavramının beden bulmuş haliydi. çünkü Eloine vuhuuu bir insandı. genç adam tam arkasını dönecekti ki -herhalde ben buna layık değilim, uf beni beğenmes falan diyordu- Eloine genç adamın kolunu kavradı ve genç adamı kendisine çekecek gücü olmadığı için, önüne geçti şirince. sıra kendisindeydi, o da şu taş varlığı görmeliydi tabii. yüzünü görmediği biriyle nasıl seks şaapardı? FAKAT GENCİN EĞİK KAFASI BUNA ENGEL OLUYORDU. UF SLK. zorla da olsa maskeyi gencin yüzünden çıkarmıştı ki... SİKTİR.

az öncesinde maskeyi hunharca yüzünden çekip çıkaran "eloine the fucker"la göz göze geldiğinde Lancelot tanrıya yakardı. kime ne yapmıştı da şimdi ağzına sıçıyordu acaba, Lance bilemiyordu. hayatında en çok sevişmek istediği kız çıka çıka Eloine çıkmıştı. o minik -ve Lance'in deneyimlerine dayanarak diri- götünü her yere sokmasa olmazdı sanki. yumruğu masaya ya da kendi suratına koyacaktı neredeyse. SEKS İSTİYODU SEKS. suratına bön bön bakan bir Eloine değil. allahım ben ne yaptım sana, diye geçirdi içinden Lance. ve aniden arkadan birinin onu devirip geçmesiyle öne doğru, Eloine'e düştü. kızı da yere yapışmaktan zar zor kurtarmıştı beline yapışarak. tam arkasını dönüp kendisine çarpan kişiyi sikecekti ki şu anda bu eylemi yapması gereken kişinin kolları arasında olduğunu fark etti. işlerin iyice boku çıkmış, sıvanmış ve üzerine tüy dikilmişti. sonunda dayanamayıp allah belamı vereceği kadar vermiş zaten nolcak aq diyerekten besmelesiz yapıştı kıza. uzun bir iç çekesi geldi. insan iki dakikada öpüşmeyi özler miydi? çok güzel bir şeydi öpüşmek. TABİ KARŞISINDAKİNİN ELOINE OLDUĞUNDAN FALAN KAYNAKLANMIYODU BU .S

ikisi de birbirine şaşkın şaşkın -Lancelot'unkiler biraz öldüresi olabilirdi- bakışlar atarken arkadan geçen birinin Lancelot'un kassız ve çirkin vücuduna geçirmesiyle genç kızın üstüne düşen Lancelot; genç kızı şaşırtarak belinden tutmuş ve kendisine çekmişti. oysa bu çocuk, Eloine ölsün diye olmayan parasını verirdi. UFTU İŞTE. KİMİ KANDIRIYORDU ELOİNE? -burada da bir kafiye.- Lancelot onu seviyordu, Eloine sevmiyordu. Ama bu ona ilgi duyduğu gerçeğini değiştirmiyordu. bildiğiniz seksin ikinci haliydi. birinci hali kimdi merak mı ettiniz? Pılis gos tu, bir önceki post. genç adamın yüzünü incelerken içinde biriken seks hormonlarına dayanamayacağını anladı genç kız. Lancelot'un onu bırakmasına izin vermezdi valla. zaten böyle taş insanın burada işi neydi? otursun, işlerini görsün; Eloine'i beklesindi, değil mi ama? dudakları bir kez daha buluştuğunda daha çok vakumladı gencin dudaklarını. ikisi de nefessiz kaldığında, oraya yapıştırmak istediği dudaklarını geri çekti genç kız. Alla'm sen çok büyüksün diyordu içinden. of, nasıl mükemmel duyguları vardı anlatamıyordu. "seni uslu biri olarak bilirdim, lancelot. demek benim için buralara kadar zahmet ettin. ;)keşke evine çağırsaydın, daha rahat olurduk," dedi gülümsemesine engel olamayarak. onu ezmek istemiyordu, seks istiyordu. fakat şimdi seks yapsalardı, Lancelot hayata küser ve herkesle iletişimini keserdi. patronun kızıyla yattım, ahey ahey. parası için değildi kihey kihey. bu yüzden Eloine sevgisini ve Lancelot'un özel bir insan olduğu düşüncesini kendine saklamalıydı. AY NASIL BİÇ BİRİYDİ BU ELOINE. AMA ABLASI LANCELOT'U ÇOK SEVİ.. ŞŞŞŞŞŞŞ.

Uf. Kader neden Lancelot'a adeta çocuğuna arkadaş ayarlayan bir anne gibi "BAK BU DA ELOINE" diyodu ki sürekli? Kader bir kız olsaydı Lancelot onun tekerine çomak sokardı. Gerçi şu anda tekerine çomak sokmak istediği kız (ŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞ) karşısında Lancelot'un bir kulağından girip diğer kulağından çıkan birkaç cümle kuruyordu. HAYAT, LANCELOT'U NEDEN YORUYOSUNDU! Ayrıca ne sanıyodu kendini Eloine? Taş gibi vücudu olan, çok fena güzellikte, melek gibi, ahu gibi adeta bir müko mu? Pffffft. Güldürmesindi Lancelot'u.

Lancelot ağzının kenarındaki salyaları fark edilmeden silerken son cümleye gözlerini devirdi. Az kalsın maskeleri takıp kaldığımız yerden devam etsek diyecekti ki kendini zor tuttu. Karşısındaki -neredeyse- her özelliğinden nefret ettiği Eloine'di, saçmalamasındı pliz. Zaten büyük ihtimalle yaşadığı şokla birlikte çükü bir süre işlev görmeyecekti. Yani konu Eloine olursa belki işler değişebilirdi ama- Tamam, Lancelot iyice beyninin çüküne doğru yolculuğa gittiğini anlamıştı. Durumu toparlamalıydı bir şekilde. "Hepimiz insanız, tatlım. Hem senin burada ne işin var, tanrı aşkına? Babanın haberi var mı? Daha 18'ine girmedin bile!" İşleri toparlayayım derken lafı geveleyerek iyice boka gömülmüştü Lancelot. MADEM ÇOK GÜNAHTI, OYUNU ELOINE BOZUYODU. SEBEBİ DE ÇOKTU.